Translation of "Istante" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Istante" in a sentence and their turkish translations:

- Rilassati per un istante.
- Rilassatevi per un istante.
- Si rilassi per un istante.

Bir saniye sakinleş.

- È sparito in un istante.
- Lui è sparito in un istante.
- Sparì in un istante.
- Lui sparì in un istante.

Bir anda ortadan yok oldu.

- Sarà finito tra un istante.
- Sarà finita tra un istante.

Birazdan bitecek.

- Mi unirò a te tra un istante.
- Mi unirò a voi tra un istante.
- Mi unirò a lei tra un istante.

- Çok geçmeden size katılacağım.
- Bir dakikada size katılacağım.

- La nave è affondata in un istante.
- La nave affondò in un istante.

Gemi bir yıldırımla battı.

Che, per un rapido istante,

yoğun bir anda,

- Tom ha esitato un istante prima di rispondere.
- Tom esitò un istante prima di rispondere.

- Tom cevap vermeden önce bir an duraksadı.
- Tom cevap vermeden önce bir an tereddüt etti.

- Il treno si è fermato per un istante.
- Il treno si fermò per un istante.

Tren bir an için durdu.

Tom sarà qui in qualunque istante.

Tom her an burada olacaktır.

Col mio stupore, disapparve in un istante.

Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.

I nostri sguardi si incrociarono per un istante.

Gözlerimiz bir an için karşılaştı.

Ci siamo goduti ogni singolo istante della festa.

Partinin her dakikasından zevk aldık.

La lettera sta venendo scritta in questo preciso istante.

Mektup tam şu anda yazılıyor.

- Tornerò in un batter d'occhio.
- Tornerò tra un istante.

- Yakında döneceğim.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.

Ho creduto per un istante che Tom stesse per ridere.

Bir an için Tom'un gülmeye başlayacağını düşündüm.

La madre vede solo la sfocatura del giallo per un istante,

Anne bir anlığına, bulanık bir şekilde sarı rengi görüyor,

- Facciamo una pausa per un secondo.
- Facciamo una pausa per un istante.

Bir saniye mola verelim.

E in un istante la mia vita è cambiata per la seconda volta in due anni.

ve bir anda hayatım iki yıl içinde ikinci kez değişti.