Examples of using "Inghilterra" in a sentence and their turkish translations:
O, İngiltere'de yaşıyor.
İngiltere'de bir arkadaşım var.
İngiltere'ye gitmek istiyorum.
Seneye İngiltere'ye gitmen gerekecek.
Erkek kardeşim İngiltere'de okudu.
İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.
O, iki kez İngiltere'de bulundu.
İngiltere'ye gitmek için kararlı.
İngiltere'de ne sıklıkta yağmur yağar?
Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?
Onun bütün arkadaşları İngiltere'de yaşıyor.
O İngiltere'ye geldiğinde İngilizce bilmiyordu.
İngiltere'ye dönerken öldü.
Tom savaştan sonra İngiltere'ye döndü.
İngiltere'de hava çok sık değişir.
Onlar İngiltere'de solda araba sürerler.
Genel olarak konuşulursa İngiltere'de iklim yumuşaktır.
Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa İngiltere mi?
İngiltere'de en düşük maaş nedir?
Ken daha önce İngiltere'de bulundu.
Bu kitap İngiltere'de basıldı.
Bu kitap İngiltere'deki yaşam hakkında.
Isaac Newton 1643 yılında Woolsthorpe, İngiltere'de doğdu.
Dokuz yaşındayken Almanya'dan İngiltere'ye taşındım.
Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.
Kitabı İngiltere'den ısmarladım.
İngiltere'de işçi bayramı mayıstadır.
Erkek kardeşim 30 yıldan fazladır İngiltere'de yaşıyor.
Tom'un hayali İngiltere'de bir üniversiteye gitmek.
İngiltere'de çimlerin kışın bile yeşil olduğunu duydum.
O İngiltere'de doğdu ama Amerika'da eğitim gördü.
O, şüphesiz bu yaz İngiltereyi ziyaret edecek.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
Severn Nehri sadece 354 km'dir, ancak İngiltere'deki en uzun nehirdir.
Manş denizi İngiltere'yi ve Fransa'yı ayırmaktadır.
- İngiltere ve Fransa, Manş deniziyle ayrılır.
- İngiltere ve Fransa, Manş denizi tarafından ayrılır.