Examples of using "Dovrai" in a sentence and their turkish translations:
Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.
Onsuz gitmek zorunda kalacaksın.
Yalnız gitmek zorunda kalacaksın.
- Onu yapmak zorunda kalmandan korkuyorum.
- Korkarım ki onu yapmak zorunda kalacaksın.
Bununla yüzleşmek zorunda kalacaksın.
Onu pratik yapmak zorunda kalacaksın.
Sonunda Tom'a söylemek zorunda kalacaksın.
Beni affetmek zorunda kalacaksın.
Ona söylemek zorunda alacak mısın?
Onu bulmak zorundasın.
Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın.
Gitmezsen, özür dilemek zorunda kalacaksın.
Her birkaç dakikada önemli bir hayatta kalma seçimi yapmanız gerekecek.
- Buraya gelmelisin.
- Buraya gelmek zorunda olacaksın.
Derhal başlamak zorunda kalacaksın.
Şimdi gitmek zorunda kalacaksın.
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Hoşuna gitse de gitmese de onu yapmak zorunda kalacaksın.
Çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Burada beklemek zorunda kalacaksın.
Daha özel olmak zorunda kalacaksın.
Sanırım onlara yardım etmek zorunda kalacaksın.
Yemek pişirmeyi öğrenmek zorunda kalacaksın.
Bizimle gelmen gerekecek.
Tom'a güvenmek zorunda kalacaksın.
Tom'la konuşmak zorunda kalacaksın.
Ona söylemek zorunda olacak mısın?
Yüksek sesle konuşman gerekecek.
Projeye katılmak zorunda kalacaksın.
Yarın sabah erken kalkmak zorunda kalacaksın.
- Beklemek ve görmek zorunda kalacaksınız.
- Beklemeniz ve görmeniz gerekecek.
Benimle konuşmak zorunda kalacaksın.
Onunla konuşmak zorunda kalacaksın.
Onunla konuşmak zorunda kalacaksın.
Onlara söylemek zorunda kalacak mısın?
Sanırım bana yardım etmek zorunda kalacaksın.
Tom'la konuşmak istiyorsan yaklaşık üç saat beklemen gerekecek.
Geceleyin burada kalabilirsin ama sabahleyin ayrılmak zorundasın.
Yumurtaları yapay olarak üretmek zorunda olacaksın.
Başka birine sormak zorunda kalacaksın.
- Bunu başka bir yerde yapman gerekecek.
- Bunu başka bir yerde yapmak zorunda olacaksın.
Seneye İngiltere'ye gitmen gerekecek.
Onun sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalmayacaksın?
- Gelecek sene Boston'a gitmeniz gerekecek.
- Gelecek yıl Boston'a gitmek zorunda kalacaksın.
Saat kaçta yatmak zorunda kalacaksın?
Onun hakkında Tom'a sormak zorunda kalacaksın. Ben bilmiyorum.
Bu konuda daha fazla ayrıntı istiyorsanız, patronuma sormanız gerekecek.