Examples of using "Fegato" in a sentence and their turkish translations:
Alkol karaciğeri tahrip eder.
Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
Tom'un çok cesareti var.
Cesaretin var.
Tom karaciğer kanserinden öldü.
Tom bir karaciğer nakli aldı.
Tom'un atılganlığından nefret ediyorum.
akciğer, karaciğer, lenf nodülleri beyin ve kemiklere yayılarak
Benim karaciğerim ağır biçimde hasar görmüştür.
Alkol bir insanın karaciğerini yok edebilir.
Karaciğerimde sadece senin için bir köşem var, alkol.
Onun cesareti vardır.
O tür bir şeyi yapmaya ancak Tom'un cesareti vardı.
Tom biraz çiğ karaciğer yedikten sonra neredeyse ölüyordu.
Artık hiç kimsenin onu yapmak için cesareti var gibi görünmüyor.