Examples of using "Esperienza" in a sentence and their turkish translations:
Sen deneyimlisin.
- Ne kadar tecrüben var?
- Ne kadar tecrübeniz var?
Biz deneyimliyiz.
Deneyimlerime dayanarak söylüyorum.
Deneyiminizi paylaşın.
Biz deneyim ile öğreniriz.
O deneyimden yoksundur.
Ne tuhaf deneyim ama!
Deneyimi olduğunu söylüyor.
Uzmanlığına ihtiyacım var.
- O yeterli deneyime sahip değil.
- Onun yeterli deneyimi yok.
O yeterli deneyime sahip değil.
Yeterince deneyimli değilim.
Ben deneyimlerinden konuşuyorum.
Ne harika bir deneyim!
Ne heyecan verici bir deneyim!
O, kendi deneyimini tanımladı.
Hem deneyime hem de bilgiye sahiptir.
Onun diğerlerinden daha fazla deneyimi var.
Onlar genç ama onların deneyimi var.
Kişisel deneyimlerimden konuşabilirim.
Bu deneyimi asla unutmayacağım.
Ve gayet meta bir deneyimde,
Onun tecrübesi yok, değil mi?
Tom'un hiç deneyimi yok.
Tom deneyimli, değil mi?
Tom'un çok deneyimi var.
Tom tecrübelerine dayanarak konuşuyor.
- Onun bilgisi ve tecrübesi var.
- Bilgisi ve deneyimi var.
Öğretmenlikte çok az deneyime sahiptir.
O benim için yeni bir deneyimdi.
Bu iş için hala tecrübesi yok.
Onun çok fazla öğretmenlik deneyimi var.
Tom deneyimleri hakkında konuştu.
Tom'un yeterli deneyimi yok.
Tom'un fazla tecrübesi yok.
Bu tecrübeye bayıldım,
O çok deneyimli bir adam.
Mary'nin bilgisayarda çok deneyimi var.
Bu iyi bir deneyim değildi.
Geçmiş deneyim gerekli değil.
Tom için iyi bir deneyim olacak.
- Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- O, yurt dışındaki deneyimi hakkında çok sayıda kitaplar yazdı.
bu mücadeledeki müttefiklerimiz için
bu tanışma konusunda karışık hisler içindeydim.
Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.
Tom deneyimden yoksun, değil mi?
Tom benden çok daha deneyimli.
Tom bilgisayarlarda oldukça deneyimlidir.
Bu Tom için yeni bir deneyim.
Bu deneyim her zaman belleğimde kalacak.
Bu tecrübe onun yaşamında çok önemli sayılır.
Tom'un Mary'nin sahip olduğundan çok daha fazla deneyimi var.
Bu onun ilk tecrübesiydi.
O, deneyim eksikliğini telafi etmek için çok çalıştı.
ve araştırma deneyimim de yoktu.
Tom benden çok daha deneyimli.
Bu tür bir deneyim herkes için tanıdık.
Tom çok deneyimli.
Onu yapmak benim için oldukça bir deneyimdi.
Kadınlara tecrübelerini sorabilirlerdi.
Fakat doğru hedefi seçmek tecrübe gerektirir.
Usta San izcileriyle yaşadığım o inanılmaz deneyimden sonra
Bu benim uzmanlık alanımın dışında.
O, planı gerçekleştirmek için bütün deneyimine başvurmak zorunda kaldı.
Altı numara: Deneyimlerinizi onlarınkiyle kıyaslamayın.
ama bunda sorun yoktu çünkü bu alanda onlarca yıllık deneyimim vardı -
Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.
Sadece yeni bir deneyim kazanmak için Esperanto öğrenmeyi denemeye karar verdim.
kanser tecrübeleri bile daha az stresli hâle geliyor.
- Onun deneyimi yok.
- O deneyimsiz.
Deneyimlerime dayanarak koyun yakalamanın kolay olmadığını biliyorum.
Tom benden daha deneyimli.
- Üyeler bir bir garip hikayelerini anlattı.
- Üyeler bir bir enteresan hikayelerini anlattı.
Ayrıca, bağışçı olarak gerçek anlamda bir deneyim kazanmalarını istiyorum,
Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
Biz bir asistan istiyoruz, tercihen deneyimli birisi.
Tecrübesini konuşturarak bir av indirmesi en büyük ümitleri.
- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?
Joseph Conrad Belçika Kongo'da kendi kişisel deneyime kısmen dayalı olarak "Heart of Darkness"'ı yazdı.
Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu
Birçok dille iletişim kurabilme kabiliyetim olmasaydı, dünyaya dair deneyimlerim çok daha sığ olurdu.