Examples of using "Continuamente" in a sentence and their turkish translations:
Biz her zaman konuşuruz.
Her zaman senin hakkında konuşur.
Her zaman senin hakkında konuşur.
- Ben onu her zaman söylerim.
- Bunu her zaman söylüyorum.
Her zaman alaylı olmayı kes!
Ben her zaman üzgün hissediyorum.
O tuvalette bunca zamandır ne yapıyor?
Bunu tekrar tekrar görüyorsunuz.
Tom her zaman fikir değiştiriyor.
Tom bana sürekli yalan söylüyor.
Onunla her zaman konuşurum.
Onunla her zaman konuşurum.
- Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
- Mütemadiyen isimleri unutuyorum.
Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
O sürekli olarak ağlıyor.
Onun erkek kardeşi her zaman televizyon izliyor.
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
Her zaman yağmur yağıyor.
Tom hep Mary hakkında konuşurdu.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
Her zaman gülümsemek yorucu olabilir.
Kız kardeşim sürekli çizgi roman okuyor.
- Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
- Üç gün boyunca sürekli yağmur yağdı.
Erkekler her zaman kadınlar hakkında konuşur.
Bu tür şey her zaman olur.
Tom her zaman meşgul.
Sürekli çalışmak zorundayım.
Mary her zaman gülümser.
Ben her zaman televizyon izlerim.
Her zaman bir şeyler kaybederim.
Bu şey her zaman olur.
Tom onu her zaman yapar.
düşündüğümüz şey olmadan önce muhtemelen olacağını ön görürüz.
Tom Mary'ye her zaman yalan söyler.
Köpeğim her zaman havlar.
Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı.
Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
Çocuklarımla hayvanat bahçesindeydim ve telefonum durmadan çalmaya başladı.
Ama İtalyan para birimimiz sürekli değer kaybettiğinden beri, o şeyler bizim
Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.
Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?
Tom'un favori şarkıcısı sürekli değişiyor.