Examples of using "Parliamo" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi konuşalım.
İngilizce konuşalım.
Aşk hakkında konuşalım.
Biz sık sık konuşuruz.
Başka bir şey hakkında konuşalım.
Fransızca konuşuyoruz.
Biz her zaman konuşuruz.
Hepimiz Fransızca konuşuruz.
Hadi konuşalım.
İşin hakkında konuşalım.
Konuşmak istiyorsan, konuşalım.
Senin kariyerin hakkında konuşalım.
Ailen hakkında konuşalım.
Biz her gün birbirimizle konuşuruz.
Biz asla konuşmayız.
Biz Türkçe konuşuruz.
Biz Japonca konuşuruz.
Hepimiz Fransızca konuşuruz.
Dövüşmeden önce konuşalım.
Burada onun hakkında konuşmayız.
Senin geleceğin hakkında ciddi bir konuşma yapalım.
Sadece senin hakkında konuşalım.
Hepimiz İngilizce konuşuruz.
Tom konuşmamızı istiyor.
Biz evde Fransızca konuşuruz.
Haydi Fransızca konuşalım.
Biz yıllarca konuşmadık.
Fransızca konuşmuyoruz.
İki yabancı dil konuşuyoruz.
O zamandan beri konuşmadık.
Pekala, dobra dobra konuşalım.
Güneş enerjisinden bahsedelim.
Problem hakkında konuşalım.
Basketbol hakkında konuşalım.
Mutluluk hakkında konuşalım.
Oturalım ve konuşalım.
Sadece konuşalım.
Güvenlik hakkında konuşalım.
- Fransızca konuşalım.
- Haydi, Fransızca konuşalım.
Tom'la konuşalım.
Sonra konuşalım.
Yiyecek hakkında konuşalım.
İngilizce konuşalım.
Onlarla konuşalım.
Onunla konuşalım.
Hadi Paola hakkında konuşalım.
Skype'de konuşalım.
Onunla konuşmamıza izin verin.
Onlar hakkında konuşalım.
Onun hakkında konuşalım.
Onun hakkında konuşalım.
Gelecek hakkında konuşalım.
Neden ofisinde konuşmuyoruz?
Hadi senin Boston'a gezin hakkında konuşalım.
Aynı dili konuşmuyoruz.
Biz evde Fransızca konuşmayız.
Peki, bunlar neler?
Biz konuşuyorken kesme.
Benim ofisimde konuşalım.
Hepimiz Fransızca konuşabiliriz.
Boston hakkında konuşmayalım.
Onlar hakkında konuşmayalım.
Onun hakkında konuşmayalım.
Onun hakkında konuşmayalım.
Sonra konuşuruz.
Tom'la konuşmayalım.
Ne olduğu hakkında konuşalım.
Neden şimdi bu konuda konuşmuyoruz?
Bunun hakkında sonra konuşalım.
Para hakkında konuşmayalım, tamam mı?
Alışveriş konuşmayalım, tamam mı?
Onun hakkında konuşmayalım.
Tom'un sorunu hakkında konuşalım.
Sorunlarım hakkında konuşmayalım.
Taninna'yı davet edemem. Biz birbirimizle konuşmuyoruz.
Yemek demişken
Ama yeniden giriş ile ilgili
Biraz güzellik hakkında konuşalım.
Bugün ise %10'dan daha azı bu durumda.
Bu bakteriler hakkında biraz konuşalım.
Telefonda bu konuda konuşmayalım.
Bir süre iş konuşalım.
Tom ve ben bir süre konuşmadık.
Boston'da ne olduğu hakkında konuşalım.
Tom ve ben genellikle birbirimizle Fransızca konuşuruz.
Neden bunu akşam yemeğinde konuşmuyoruz?
Tom ve ben her ikimiz de Fransızca konuşuruz.
Evde sadece İspanyolca konuşuyoruz.
Neden kahve içip konuşmuyoruz?
Burada İngilizce konuşuyoruz.
- Fransızca konuşmuyoruz.
- Fransızca anlamıyoruz.
- Biz Fransızca anlamıyoruz.
bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.