Examples of using "Combattere" in a sentence and their turkish translations:
Didişmekten bıktım.
Sana nasıl dövüşeceğini öğretebilirim.
Kavga etmek istedim.
Dövüşmekten nefret ediyorum.
Dövüşmek zorundayım.
Onlar dövüşmek istiyor.
Kavga etmeye devam edin.
birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı,
zorunda kaldık.
Mücadeleye devam etmemiz gerekiyor.
İnsanlar uçmaktan hoşlanırlar.
Dövüşmen gerekmiyor.
Bizim savaşmamıza gerek yok.
ve de savaşmak için güçsüz olduklarına.
Hiç kimse dövüşmek istemiyor.
Belki dövüşmeliyiz.
Kadınların ezilmesine karşı mücadele etmeliyiz.
Yoksullukla savaşmak cevaptır.
Kavga etmek aptallıktır.
İnsanlar savaşmayı severler.
Hayatını yolsuzlukla mücadeleye adadı.
Dövüşmekten yoruldum.
Bu savaşmak için yeterli bir sebep.
büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.
Burada dövüşemeyiz.
Artık dövüşmek istemiyorum.
Kavgayı bitirdim.
Ben kavga etmekten hoşlanmam.
O, onun elinden geldiği kadar sıkı dövüşmeye devam ettiğini izledi.
İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız.
kavga etmeden kazandığım, şimdi senin.
Tom kavga etmek istemiyor.
Dövüşmeden önce konuşalım.
Biz mücadeleye devam etmeliyiz.
Tom mücadele etmek için hazırdır.
Fakat İmparator savaşsız pes etmeyecekti.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
Tom'la dövüşmek istemiyorum.
Tom kavga etmeyi bırakmazdı.
ama Alman ve Austro-Macar kuvvetleriyle çarpışmaya devam ediyor.
Tom ve John kavga etmeye başladılar.
her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda
İstesende istemesende savaşmaya zorlanabilirsin.
Kavga etme.
Dövüşmeyi bırakma zamanı.
Tom artık dövüşemiyordu.
Askerler savaşma cesaretini yitirdi.
Tom dövüşmek için yeterince güçlü değil.
Saguntumlular Roma'dan yardım talep etti ancak Romalılar İlliryalılar'la savaşmaktaydılar.
Onlarla dövüşmene yardım edeceğim.