Examples of using "Buco" in a sentence and their turkish translations:
O bir çukur kazdı.
Derin bir çukur kazın.
O, kuma bir çukur kazdı.
O, bahçede bir çukur kazdı.
Fare deliğe girdi.
biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.
Büyük bir çukur var.
O bir kara delik.
Duvarda büyük bir delik var.
Bu deliğin içine girdi.
Dikkat et! Orada büyük bir çukur var.
Bu çorapta bir delik var.
Çorabımın içinde bir delik var.
Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.
O deliğe girmeden önce yakalamaya çalışalım.
Çorabında büyük bir delik var.
Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.
Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.
Kara delik içinde ışığa ne olur?
Delik ne kadar derin?
Çukur yeterince büyük.
Çatıda bir delik var.
Bisikletimden düşünce kot pantolonumda bir delik açtım.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
Ceketinde bir delik fark etti ama görmezden gelmeye çalıştı.
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.
Eldivenin parmağında bir delik var.
Duvarda büyük bir delik vardır.
Dikkat! Yolda bir çukur var.