Examples of using "Branco" in a sentence and their turkish translations:
Sürüler hâlinde avlanır ve yaşarlar. Çok tehlikeli rakiplerdir.
...aslan sürüsünü bastırabilir.
Bir guanako sürüsü.
Bu sürü hiçbir yere gidemez...
Bir grup kurt, gezginlere saldırdı.
Fakat bu sürü pek başarılı değil.
Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.
Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.
- Aptal sürüsü!
- Bir avuç salak işte!
Kendini dikkatlice antilop sürüsünün uzak ucuna konumlandırıyor.
Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.
...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.
En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.
Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.
Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.