Examples of using "Tedd" in a sentence and their turkish translations:
İstediğim gibi yap.
Onu yere koy.
Onu giy.
Doğru olanı yapın.
Bunu çekmeceye koy.
Şapkanı giy.
Onu buraya bırak.
Onu şimdi yap.
- Onu masaya bırak.
- Masanın üzerine koy.
Lütfen onu yapma.
İşinizi yapın.
Lütfen onu yap.
Onu yere koy.
Rafa koy.
Onu duvara as.
Onu dosyaya koy.
Onu masama koy.
Onu kendi tarzınla yap.
Sam, yapma!
Kendinizi prezentabl yapın.
- Şunu yapma.
- Onu yapma.
- Bunu yapma.
Buraya koy.
Bunu yapma.
Sorunu sor.
- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.
Bunu yuvaya geri koy.
Odana çekidüzen ver.
Silahı bırak.
Bıçağı yere koy.
Lütfen bunu yapın.
Küreği yere koy.
Masanın üzerine koy.
Yapılması gerekeni yap.
Gözlüğünü tak.
Onu buzdolabına koy.
Telefonu kapat.
Onu geri koy.
- Onu yere bırak, lütfen.
- Onu yere koy lütfen.
Doğru olanı yap.
Şapkanı giy.
Sadece sana söylendiği gibi yap.
Kitabı oraya koy.
Onu çantaya koy.
Buraya koy.
Bebeği uyutun.
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Odanı yerleştir, Louie.
Kitabı masanın üzerine koyun.
Bunu yap ya da öl!
Onu yapmanı istemiyorum.
Havuçları tencereye koy.
Lütfen bunu mikrodalga fırına koy.
Yapabiliyorken bunu yap.
Gözlüğümü al.
Yapman gerekeni yap.
Bunu yapmanı istemiyorum.
Yumurtaları buzdolabına koy.
Kendini aptal yerine koyma.
Bu paketi kenara koyun.
Onu henüz kaldırma.
Süpürgeyi dolaba koy.
Sadece bunu benim için yap.
Oh, sadece onu bir yere koy.
telefonlarınızı bırakın ve dikkatinizi bana verin.
Kitabı rafa geri koy.
Kitabı üst rafa koy.
Kitabı alt rafa koy.
Penseyi alet kutusuna koy.
Bıçağı çekmeceye geri koy.
Yandan çıkarın. Onunla oynamaya başlamayın.
Onu derhal yap.
Üzerine düşeni yap.
Sadece elinden geleni yap.
Doktorun söylediğini yap.
Sadece sana söylediğim gibi yap.
Sadece Tom'un sana söylediği şeyi yap.
Sarımsakları büyük bir karıştırma kabına koyun.
Onları masanın üzerine koy.
Sadece Tom'un söylediğini yap.
Hâlâ yapabiliyorken bunu yap.
Düşmanlarını yok et: onları dostun yap.
Ellerinizi pencerenin dışına koymayın.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
İskambil destesini meşe masaya koy.
Telefonunu kaldır ve beni dinle.
Onunla işin bittiğinde kitabı rafa geri koy.
Şapkanı giy.
Güneş gözlüğünü tak.
Tom, paranı sakla. Bu kez ben ödüyorum.
Bir işe yara.
Domatesleri dilimle ve onları salataya koy.
Oyuncaklarını bir kenara koy.
Kulaklığı tak.
Cildinizi çok uzun süre güneşe maruz bırakmayın.
Silahını yere koy.
Islak şemsiyenizi bu çantaya koyun.
Sabrımı denemeyin.
Ne gerekiyorsa yapın.