Examples of using "Táskáját" in a sentence and their turkish translations:
O, çantasını elma ile doldurdu.
O çantasını evde unuttu.
Tom Mary'ye çantasını uzattı.
Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu.
Dün gece eve giderken kız kardeşimin çantası çalındı.
- Lütfen çantanı aç.
- Lütfen çantanızı açın.