Examples of using "Problémával" in a sentence and their turkish translations:
Biz bu sorunla başa çıkmalıyız.
Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.
Onun bu problemi çözmesi zor.
Tom sorunun farkında gibi görünmüyor.
Bu sorunla uğraşmaktan bıktım.
Bu sorunla başlayalım.
Geçen hafta o sorunla ilgilenerek epeyce zaman harcadım.
Dünya sorunlarla dolu.
Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.