Examples of using "Tisztában" in a sentence and their turkish translations:
Şunda gerçekten açık olalım:
Eksik yönlerimin ne olduğunu biliyorum.
Zorlukların farkındayım.
Ben sonuçları biliyorum.
Tom onun farkında.
Zorlukların farkında.
Tom önceden riskleri biliyordu.
Ben olası sonuçları biliyorum.
Tom tehlikenin farkındadır.
Kendi hatasını fark etmedi.
Onların birbirlerine âşık olduğunu biliyorum.
Tom kendi hatalarının farkında.
Kız tehlikenin farkındaydı.
O, işin zor olduğunu biliyor.
Sorumlu bir öğrenci kendi sorumluluklarını bilir.
O tehlikeyi onaylıyor.
Tom sorunun farkında gibi görünmüyor.
Ben neler olduğunun farkındayım.
Kiminle uğraştığımın farkındayım.
Seni ne kadar özlediğimin farkında olduğunu sanmıyorum.
Fakat bunu mümkün kılmamız gerektiğini biliyoruz,
Mahkemeye katılanların süreci anlamaları oldukça önemlidir,
Ben korkunç olduğunu biliyorum.
O kadar kötü hissettiğinin farkında değildim.
- Ne yaptığını biliyor musun?
- Yaptığın şeyi biliyor musun?
Yaptığım her tercihin bir sonucu olduğunun farkındayım.
Bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu hiç fark etmedim.
Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.
Tom kesinlikle dün burada ne olduğunun farkında.
Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.
O, babam ve benim aramdaki bir anlaşmazlığın farkındaymış gibi görünmüyor.
Savaşçı hem gücünün hem de zayıflığının bilincindedir.
Arkadaşlığın ne olduğunu biliyor musunuz?
Bunun ne kadar ciddi olduğunu fark ediyor musun?
Onun bunu kasıtlı olarak yaptığını biliyorum.
Bilgimin sınırlarının farkındayım.
Aşırı kilolu olduğumu biliyorum.
Hepimizin sonuçların farkında olduğunu düşünüyorum.
Sonuçları tamamen anladığını sanmıyorum.
İstediğinin bu olmadığını biliyorum.