Examples of using "Hatásuk" in a sentence and their turkish translations:
ama bu diğer mültecileri de etkiliyor.
kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.
Onların çevre üzerinde herhangi bir etkisi yok.
Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.