Examples of using "Fér" in a sentence and their turkish translations:
- Bu şüphesiz.
- Bu hiç şüphe götürmez.
Anlayamıyorum.
Dinlenmelisin.
Kırk kişi buraya sığamaz.
Seyahat edecek zamanım yok.
Bu odaya kaç kişi sığabilir?
Öfke, hürmetle bağdaşmıyor.
insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.
Bir şüphe gölgesi ötesinde, bu en iyisidir.
İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
Tom o kadar şişman ki bir uçakta iki koltuğa ihtiyacı var.
Bu herhangi bir kategoriye uymuyor.
İki ayı bir mağarada yaşayamaz.
Neden onu yapmayı istemediğini anlamıyorum.
Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.