Translation of "Ellene" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ellene" in a sentence and their turkish translations:

Felkelünk ellene.

bu kargaşaya meydan okuyacağız.

Ellene licitálok.

Ona karşı teklif verdim.

Ellene szavaztak.

Onlar buna karşı oy kullandı.

De tehetünk ellene.

Bunu değiştirebiliriz.

Én ellene vagyok.

Ben buna karşıyım.

Van ellene kifogásod?

- Sakıncası var mı?
- Bir sakıncası var mı?

Nem vagyunk ellene.

Buna karşı değiliz.

Mit fogok tenni ellene?

Bu uğurda ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Ellene fordult a szerencse.

Kader ona karşı döndü.

Szót kell emelnem ellene.

İtiraz etmeliyim.

Tom felesége ellene vallott.

Tom'un karısı ona karşı tanıklık etti.

Mi a vád ellene?

- Onun aleyhindeki suçlama nedir?
- Ona dönük suçlama nedir?

Ám a hős felkel ellene,

Ama kahraman bu kargaşaya karşı koyacak,

De van, amit tehetünk ellene.

Ama ona karşı yapabileceğimiz bir şey var.

Teszek ellene, hogy ne történjen olyan.

Onun olmasına izin vermeyeceğim.

- Van ellenvetésed?
- Van valami kifogásod ellene?

Herhangi bir itirazınız var mı?

Ellene vagyok, hogy egyedül menjen oda.

Onun oraya yalnız gitmesine itiraz ediyorum.

Senki sem rendelkezik tehát természetes immunitással ellene.

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

Az bármikor velünk is megtörténhet, ha nem teszünk ellene most.

harekete geçmezsek hepimizin nereye gittiğinin bir fragmanı.

Hogy az élet érdekében kell ezt megtenni, nem pedig ellene.

hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.

És végül: ellene megy-e a felvilágosodás az emberi természetnek?

Son olarak, Aydınlanma insan doğasına aykırı mı?

Tom azt mondta, hogy véleménye szerint eljárást fognak indítani ellene.

Tom yargılanacağını düşündüğünü söyledi.

- Nem bánnád, ha kinyitnám az ablakot?
- Van ellene kifogásod, hogy kinyitom az ablakot?

- Pencereyi açabilir miyim?
- Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı?