Examples of using "Ellene" in a sentence and their turkish translations:
bu kargaşaya meydan okuyacağız.
Ona karşı teklif verdim.
Onlar buna karşı oy kullandı.
Bunu değiştirebiliriz.
Ben buna karşıyım.
- Sakıncası var mı?
- Bir sakıncası var mı?
Buna karşı değiliz.
Bu uğurda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Kader ona karşı döndü.
İtiraz etmeliyim.
Tom'un karısı ona karşı tanıklık etti.
- Onun aleyhindeki suçlama nedir?
- Ona dönük suçlama nedir?
Ama kahraman bu kargaşaya karşı koyacak,
Ama ona karşı yapabileceğimiz bir şey var.
Onun olmasına izin vermeyeceğim.
Herhangi bir itirazınız var mı?
Onun oraya yalnız gitmesine itiraz ediyorum.
Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.
harekete geçmezsek hepimizin nereye gittiğinin bir fragmanı.
hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.
Son olarak, Aydınlanma insan doğasına aykırı mı?
Tom yargılanacağını düşündüğünü söyledi.
- Pencereyi açabilir miyim?
- Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı?