Examples of using "Egyben" in a sentence and their turkish translations:
olan midyelerin bağlayıcı kaslarıyla ilgilidirler.
Bu, ayrıca sürer durumdu.
Ama ticarileşme aynı zamanda, artık gelişim yükünü
- Seni tek parça hâlinde gördüğüme sevindim.
- Seni sağ salim gördüğüme sevindim.
-Bunlar yan yana iki ev mi? -Evet, iki tane. İki katlılar. Üst kat prefabrike.
Tom'u seviyorum ve aynı zamanda ondan nefret ediyorum.
Mary tam olarak Willendorf Venüs'üne benziyor.
Sen sadece karım değilsin. Sen benim en iyi arkadaşımsın.