Examples of using "ötleteket" in a sentence and their turkish translations:
Bana herhangi bir fikir vermeyin.
ve farklı fikir ve bakış açılarını bir araya getirdikten sonra,
Sonra korkunç fikirleri alıyorum ve onları yeniden dağıtıyorum.
Bu safça düşünceleri kafandan at.
Siyasi örgütümüzde hep birlikte tartıştığımız fikirleri
Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.