Examples of using "Wüsste" in a sentence and their turkish translations:
- Onu bilmek istiyorum.
- Keşke bunu bilsem.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Her şeyi bildiğimi sanıyordum.
Daha fazlasını bilmek istiyorum.
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Betty sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Onu bilmediğimi düşünüyor musun?
- Sanki ben bilmiyordum!
- Sanki bunu bilmiyormuşum gibi!
Tom'un zaten onun hakkında bildiğini düşündüm.
Bu neden oluyor merak ediyorum.
Tom'un neden gittiğini merak ediyorum.
Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Keşke onun adresini bilseydim.
Dick sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Onun Japonya hakkında her şeyi bildiğini düşündüm.
Keşke onun nerede olduğunu bilsem!
O, sanki onun hakkında bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Eğer sadece cevabı biliyorsam!
Tom'un ne düşündüğünü merak ediyorum.
Keşke Tom'un kim olduğunu bilsem.
- Onun ne olduğunu bilseydim keşke.
- Keşke onun ne olduğunu bilsem.
- Her şeyi biliyor gibi hareket ediyor.
- Her şeyi biliyormuş gibi davranıyor.
Tom her şeyi biliyor gibi davranır.
O her şeyi biliyor gibi davranıyor.
Tom'un onu neden yaptığını merak ediyorum.
Ne yapmam gerektiğini merak ediyorum.
Tom'un neden buna ihtiyacı olduğunu merak ediyorum.
Tom'un neden yorgun olduğunu merak ediyorum.
- Tom neden tek başına acaba?
- Tom'un neden yalnız olduğunu merak ediyorum.
Tom'un neden ağladığını merak ediyorum.
Kaç yaşında olduğunu öğrenmek isterdim.
Bir şey bilirsem sana söylerim.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
- Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
- Her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- O her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Yeni bilgisayarların hakkında biraz bilgi istiyorum.
Ona onun adresini bilip bilmediğini sordum.
O, gerçeği biliyor gibi görünüyor.
Her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Onun niçin çok endişeli olduğunu merak ediyorum.
Her şeyi bildiğini iddia eden insanlara inanma.
Ne yapacağımı bildiğimi düşündüm.
Sensiz ne yapacağımı bilmiyorum.
Tom'un neden çok kıskanç olduğunu merak ediyorum.
Tom'un neden geç kaldığını merak ediyorum.
Keşke ne söyleyeceğimi bilsem.
Keşke ne yapacağımı bilsem.
Tom her zaman her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Onların neden onu seçtiğini merak ediyorum.
Ne olduğunu bilmiyormuş gibi davrandım.
Tom'un neden öldürüldüğünü merak ediyorum.
Onların neden onu seçtiğini merak ediyorum.
Tom Mary'nin John'un nerede olduğunu bileceğini düşündü.
Keşke onun adını hatırlayabilsem.
Tom'un neden şüphelendiğini merak ediyorum.
Tom'un neden Fransızca okuduğunu merak ediyorum.
Tom'un neden tutuklandığını merak ediyorum.
- Tom bunu neden almış, merak ediyorum.
- Tom'un onu niye satın aldığını merak ediyorum.
Tom'un Mary'yi neden terk ettiğini merak ediyorum.
Tom neden Mary'ye vurduğunu merak ediyorum.
Kim olduğunu bilmediğimi düşünüyorsun, değil mi?
Onun adresini bilsem, ona yazarım.
Telefon numarasını bilse, onu arayabilir.
Bilsem, size söylerim.
Neden bana kimsenin söylemediğini merak ediyorum.
Cevabı bilmiyormuş gibi yaptı.
O, onun ne yaptığını bilmediğimi düşünüyor.
Onun ne söylediğini bilmediğimi düşünüyor.
Bu resmi kimin yaptığını keşke bilsem.
Keşke bu sorunun cevabını bilsem.
Ne yaptığını bilmediğimi mi düşünüyorsun?
Ben sadece nasıl Fransızca konuşacağımı bilmek istiyorum.
Tom'un kredi alamayacağını biliyordum.
Tom gelmeyi reddetti. Sebebini merak ediyorum.
Tom bunun hakkında bilse daha iyi hissederim.
Niçin kadınların erkeklerden daha uzun yaşadıklarını merak ediyorum.
Neler olduğunu bilmiyormuş gibi davrandım.
Bunun olmasına neyin sebep olduğunu merak ediyorum.
Bildiğim kadarıyla hiç zamanında gelmedi.
Tom'un neden Boston'u terk ettiğini merak ediyorum.
Düşünceleriniz için bir peni.
Bilsem bile, sana söylemem.
Gerçeği bilsem, sana söylerim.
Bunu nasıl yapacağımı gerçekten bilmek istiyorum.
"Tom buraya ne zaman varacak?" "Gerçekten bilmeyi isterim."
Piknik yapmak için daha iyi bir yer düşünemedim.
Keşke şemsiyemi nereye bıraktığımı hatırlayabilsem.
Keşke arabamın nesi olduğunu bilsem.
Orada olsaydı ne yapacağını bilirdi.
Tom'un neden kendini öldürdüğünü merak ediyorum.
Keşke nasıl daha fazla para kazanabileceğimi bilseydim.
Ben bu maddelerin vücut tarafından nasıl emildiğini bilmek istiyorum.
Eğer gerçeği bilseydi, Tom'un eşi muhtemelen onu terk ederdi.