Translation of "Verringern" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Verringern" in a sentence and their turkish translations:

Sondern, es zu verringern.

minimize etmek olmalı.

Wir müssen die Ladung verringern.

Yükü hafifletmek zorundayız.

Lästige Erkrankungen behandeln, die Kindersterblichkeit verringern

bebek ölüm oranlarını azaltma

Müssen wir umgehend die Emissionen verringern.

hızlı bir şekilde emisyonları kesmemiz gerek.

Wenn du Auto fährst, solltest du an Straßenecken die Geschwindigkeit verringern.

Araba sürerken virajlarda yavaşlamak zorundasınız.

Aber du kannst das Risiko verringern, indem du schnell rein- und rausgehst.

Ama bu riski de hızlıca girip çıkarak azaltabilirsiniz.

Was bedeutet, dass jeder Verantwortung trägt, das Risiko für alle anderen zu verringern.

Bu da demek oluyor ki herkesin, riski diğer azaltmak için herkese karşı sorumluluğu var.

Aber wir wissen, dass du das Risiko verringern kannst, indem du dich dem Virus weniger aussetzt.

ama virüse daha az maruz kalarak bu riski azaltacağımızı biliyoruz.

Die Aufgabe eines Politikers besteht nicht darin, das Glück der Bürger zu mehren, sondern darin, das Unglück der Bürger zu verringern.

Bir politikacının görevi sadece vatandaşların refahını arttırmak değil aynı zamanda sıkıntıları da azaltmaktır.

Eine Möglichkeit, die Zahl der Fehler im Tatoebakorpus zu verringern, bestünde darin, die Leute dazu zu animieren, nur in ihre Muttersprache zu übersetzen.

Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.