Examples of using "Verringern" in a sentence and their turkish translations:
minimize etmek olmalı.
Yükü hafifletmek zorundayız.
bebek ölüm oranlarını azaltma
hızlı bir şekilde emisyonları kesmemiz gerek.
Araba sürerken virajlarda yavaşlamak zorundasınız.
Ama bu riski de hızlıca girip çıkarak azaltabilirsiniz.
Bu da demek oluyor ki herkesin, riski diğer azaltmak için herkese karşı sorumluluğu var.
ama virüse daha az maruz kalarak bu riski azaltacağımızı biliyoruz.
Bir politikacının görevi sadece vatandaşların refahını arttırmak değil aynı zamanda sıkıntıları da azaltmaktır.
Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.