Examples of using "Ungern" in a sentence and their turkish translations:
Seninle ters düşmekten nefret ediyorum.
- Ben hata yapmayı sevmiyorum.
- Hata yapmaktan hoşlanmam.
O, isteksizce onu görmeye gitti.
Böyle şeyleri yapmaktan nefret ediyorum.
Tom dans etmekten nefret ediyor.
Yemek pişirmekten ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun.
Anne çocuklarını yalnız bırakmakta isteksizdi.
ve genelde sizin çok sevdiğiniz gibi görünen
Oraya Tom ile gitmek zorunda kalmaktan nefret ediyorum.
Söze karışmaktan nefret ederim ama bir şey söylemem gerekiyor.
Söylediğim için üzgünüm ama servis çok iyi değil.