Examples of using "Träumte" in a sentence and their turkish translations:
Rüya görüyordu.
Onu hayal ederdim.
Marika, Japonya'ya gitmeyi hayal etti mi?
Mayuko tuhaf bir rüya gördü.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
O tuhaf bir rüya gördü.
Ben rüya görüyor olduğumu sandım.
Kendimi elmalı turta yerken hayal ettim.
- Bir prenses olduğunu hayal etti.
- Rüyasında bir prenses olduğunu gördü.
Tom bir rock yıldızı olmayı hayal etti.
Onu öpmeyi hayal etti.
O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.
O bir prenses olmayı hayal ediyordu.
O bir kahraman olmayı hayal etti.
Bir ormanda olduğumu hayal ettim.
Tom kahraman olmayı hayal etti.
- Rüyamda bir at olmuştum.
- Rüyamda bir attım.
Onun okula çıplak gelmek hakkında bir hayali vardı.
Uzaylılar tarafından kaçırıldığımı hayal ettim.
- Bir manken olmanın hayalini kurardım.
- Bir model olmanın hayalini görürdüm.
O zamanlar hayalim, işitme engelli bir film yapımcısı olmaktı.
Ben Yumi'yi rüyamda gördüm.
Ben hapisteyken sahili hayal ediyordum.
Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.
Tom'un ünlü bir tenis oyuncusu olma hayalleri vardı.
- Tom, Mary hakkında rüya gördü.
- Tom rüyasında Mary'yi gördü.
İlk çocukluğumuzdan beri o hikayeler yazmayı hayal etti.
Çok garip bir durumda olduğumu hayal ettim.
Rüya görüyorum gibi hissediyorum.
Hayal görmediğimden emin olmak için kendimi çimdikledim.
Tom hayal görüyordu.
Ben okuldayken, pilot olmayı hayal ederdim.
Mary bir gün bir prensle karşılaşacağını ve onların evleneceklerini hayal etti.
Meryem, tüm bunlar gerçek miydi yoksa rüya mı görüyordu emin değildi.
Tom yarışmayı kazandığını hayal etti fakat onun ödülü çalındı.
Fare keyifle güneşleniyorken, gözlerini kapattı ve şöyle leziz mi leziz bir parça peynir hayal etti.
Tom sınıfta hayal kuruyordu.
Dün gördüğüm, adını bilmediğim kızın hayâlini kurdum.