Examples of using "Spannungen" in a sentence and their turkish translations:
İki ülke arasındaki gerilim hızla büyüyor.
Tom ve Mary arasında çok gerginlik vardı.
ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler yükselişte.
Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.
gençlik yıllarımdaki hâlime bakıyorum, ki çoktan geçti gitti. Gerilimler karşısında hayat arkadaşıma sığınıyorum. O da bana sığınıyor.