Examples of using "Schnellsten" in a sentence and their turkish translations:
Oraya en çabuk kim varacak?
En hızlı o koşuyor.
Tom en hızlı koşar.
Tom en hızlı koştuç
Mike, kendi sınıfında en hızlı koşar.
Seyahat etmenin en hızlı yolu uçakladır.
Boston'a gitmenin en hızlı yolu nedir?
Tarihin en hızlı nesil tükenme hızını yaşıyoruz
Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.
Kimin en hızlı yüzebileceğini merak ediyorum.
Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.
Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?
aynı zamanda en hızlı biten katedral unvanını da hala koruyor
Şangay dünyanın en hızlı büyüyen kentidir.
Bambular gezegendeki en hızlı büyüyen bitkilerden biridir.
Buradan havaalanına gitmek için en hızlı yol nedir?
O, sınıfımızda en hızlı koşar.
Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?
Dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri ile Çin büyük bir ekonomik güç.
Japonya, 1980'lerde en hızlı büyüyen ekonomilerden biriydi.