Translation of "Schnelles" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Schnelles" in a sentence and their turkish translations:

Viele Hände, schnelles Ende.

- Birlikten kuvvet doğar.
- Bir elin nesi var iki elin sesi var.

Tom hat ein schnelles Auto.

Tom'un hızlı bir arabası var.

John isst oft ein schnelles Frühstück.

John genellikle hızlı bir kahvaltı yer.

Die Situation erforderte schnelles, entschiedenes Handeln.

Durum hızlı ve kararlı hareket etmeyi gerektiriyordu.

Wir müssen ein schnelles Bevölkerungswachstum verhindern.

Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.

Was für ein schnelles Pferd das ist!

Ne hızlı bir at!

Einer Studie zufolge begünstigt zu schnelles Essen Übergewicht.

Yapılan bir araştırmaya göre hızlı yemek obeziteye yol açıyor.

Tom bekam einen Strafzettel für zu schnelles Fahren.

Tom hız için para cezasına çarptırıldı.

Wir nahmen im Cafe ein schnelles Mittagessen zu uns.

Biz bir kafede hızlı bir öğle yemeği yedik.

Tom versuchte Maria durch sehr schnelles Fahren zu beeindrucken.

Tom çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı.

- Ich habe ein schnelles Auto.
- Ich habe einen schnellen Wagen.

Benim hızlı bir arabam var.

Die Anwendung erlaubt ein schnelles Ausrechnen des Body Mass Index – BMI.

Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

Am Tag vor der Schlacht von Austerlitz überwältigte ihn Lannes 'schnelles Temperament:

Austerlitz Savaşı'ndan bir gün önce, Lannes'ın çabuk öfkesi onu

Tom wollte Maria durch besonders schnelles Fahren auf der Autobahn beeindrucken, aber das klappte nicht.

Tom otobanda çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı ama işe yaramadı.

Eine lahme Katze ist mehr wert als ein schnelles Pferd, wenn der Palast voller Mäuse ist.

Saray farelerle dolu olduğunda topal bir kedi, hızlı bir attan daha değerlidir.