Examples of using "Schaue" in a sentence and their turkish translations:
- Etrafıma bakınıyorum.
- Sadece etrafa bakınıyorum.
BBC izlerim.
Televizyon izlemeyin!
Ben izlemiyorum.
Ara sıra televizyon izlerim.
Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
Ben birçok film izliyorum.
Nadiren belgesel izlerim.
O dağa bakın.
Ben neye bakıyorum?
- Hayır, teşekkür ederim. Sadece bakıyorum.
- Hayır, teşekkürler. Yalnızca bakıyorum.
Ben televizyon izlemiyorum.
Gözlüğümü arıyorum.
Harika görünmüyor muyum?
Hayır, teşekkürler. Sadece etrafa bakınıyorum.
Lezbiyen pornosu izlemeye bayılırım.
- Seyrediyorum.
- Ben izliyorum.
Sadece bakıyorum.
Geri geldikten sonra inceleyeceğim.
Programımı kontrol edeceğim.
Ona bak.
Neden bunu izliyorum?
TV'de oyun izliyorum.
Beyzbol oyunları izlemeyi severim.
Sözlükte o sözcüğe bakın.
e ben şimdi o TikTok'a bakıyorum
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Onun soyunmasını izlemeyi seviyorum.
Şu anda pencereden dışarı bakıyorum.
Akşam yemeğinden önce sık sık televizyon seyrederim.
- Filmlerimi her zaman orijinal halinde izlerim.
- Filmlerimi her zaman orijinal haliyle izliyorum.
Kanalı değiştirme, ben bakıyorum.
Ben haritaya bakarken bu çantayı tutar mısın?
İçecek bir şey bulabilip bulamayacağımı görmeye gideceğim.
Karım için bir çanta arıyorum.
Sözlükte ve internette sözcüklere bakıyorum.
- Şu yüksek dağa bak.
- Bu yüksek dağa bak.
Mektubunu almayı dört gözle bekliyorum.
Televizyon izlemeyi severim.
Alışılmışın dışına çık.
O mutlu günleri düşünmeden bu resme asla bakmam.
Güneşin batışını seyretmeyi severim.
Ben bir film izliyorum.
Gözlerine daha derin baktığımda, hayatın çok güzel olduğunu daha iyi anlıyorum.
Gözlerine ne kadar derin baksam bir o kadar hayatın ne denli güzel olduğunu anlıyorum.
Kendimi bildim bileli bulutlara bakar, şekiller görürüm. Sen de bu resimde bir şey görüyor musun?
"Size yardım edebilir miyim?" Hayır teşekkür ederim. Ben sadece etrafımı seyrediyorum."