Translation of "Organisation" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Organisation" in a sentence and their turkish translations:

Eine beispiellose Organisation und Kreativität

ve tarihin en büyük hapishane firarıyla sonuçlanan

Diese Organisation wurde ergenekon genannt

işte bu örgüte ergenekon adı verilmişti

Eine Organisation, die Videokonferenzen anbietet

görüntülü konferans sağlayan bir kuruluş

- Diese Organisation kann ohne dich nicht bestehen.
- Diese Organisation kann ohne euch nicht bestehen.
- Diese Organisation kann ohne Sie nicht bestehen.

Bu organizasyon/örgüt sensiz varolamaz.

Die Gruppe wird als terroristische Organisation bezeichnet

gruba terör örgütü adı verilip

Dies wurde als ergenekon terroristische Organisation bezeichnet

buna da ergenekon terör örgütü denmişti

Die Organisation versorgte die Flüchtlinge mit Lebensmitteln.

Örgüt, mültecilere yiyecek sağladı.

Diese Organisation ist von freiwilligen Spenden abhängig.

Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.

Hast du irgendetwas über die Organisation gehört?

Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?

Auf welchem Forschungsgebiet ist die Organisation tätig?

Organizasyon ne tür araştırma yapar?

Die Vereinten Nationen sind eine internationale Organisation.

Birleşmiş milletler uluslararası bir organizasyon.

Diese Organisation ist vollständig auf freiwillige Spenden angewiesen.

Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.

Die Organisation kümmert sich um das Wohlergehen von Senioren.

Organizasyon yaşlıların refahı ile ilgilidir.

Die Organisation steht mit keiner politischen Partei in Verbindung.

Organizasyon herhangi bir siyasi partiyle bağlantılı değildir.

Vielen Dank für die Organisation dieser wirklich wunderbaren Reise.

Bu harika geziyi organize ettiğiniz için çok teşekkürler.

Mit anderen Worten, eine Organisation namens Anadolu bacıları wurde gegründet.

Yani Anadolu bacıları adında bir teşkilat kuruldu

Tom bat Mary, ihm bei der Organisation der Party behilflich zu sein.

Tom Mary'den ona partiyi düzenlemesi için yardım etmesini rica etti.

Zum Redner und zum Vermittler der Ideen, die wir in unserer politischen Organisation

Siyasi örgütümüzde hep birlikte tartıştığımız fikirleri

Die Organisation spielt eine zentrale Rolle bei der Erhaltung der Tier- und Pflanzenwelt.

Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.

Und einen Führungsansatz für das Kommando zu wählen - obwohl seine Planung, Organisation und sein

ve komuta için daha yönetimsel bir yaklaşım benimsediği gözlendi - planlaması, organizasyonu ve

Der die Probleme der militärischen Organisation und des militärischen Kommandos studiert und viel darüber nachgedacht hatte.

, 25 yıllık hizmete sahip bir tuğgeneraldi .

Wir rechnen es Ihnen hoch an, dass Sie uns die Gelegenheit gegeben haben, mehr über Ihre Organisation zu erfahren.

Kuruluşunuz hakkında daha fazla bilgi edinmek için bize vermiş olduğunuz fırsat için teşekkür ederiz.

Da in dieser Organisation nur Häuptlinge sind und keine Indianer, ist es ein Wunder, dass überhaupt Entscheidungen getroffen werden.

Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.

- Jedes Jahr organisiert die Organisation eine Reihe von Treffen Freiwilliger, die von Tür zu Tür gehen, um friesische Bücher zu verkaufen.
- Jedes Jahr organisiert die Organisation eine Anzahl von Treffen für Freiwillige, die von Tür zu Tür gehen, um friesische Bücher zu verkaufen.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

Jeder hat als Mitglied der Gesellschaft das Recht auf soziale Sicherheit und Anspruch darauf, durch innerstaatliche Maßnahmen und internationale Zusammenarbeit sowie unter Berücksichtigung der Organisation und der Mittel jedes Staates in den Genuss der wirtschaftlichen, sozialen und kulturellen Rechte zu gelangen, die für seine Würde und die freie Entwicklung seiner Persönlichkeit unentbehrlich sind.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.