Examples of using "Kurz" in a sentence and their turkish translations:
Bir saniye bekle.
Bir saniye izin verir misiniz?
Kısa kesin.
karıncalara kısaca
Çok da zaman geçmeden
Kısa tut.
Bir dakikanız var mı?
Bir saniye bekleyebilir misin?
Bana yardımcı ol, olur mu?
Bir süre kımıldama, lütfen.
Bir dakika alabilir miyim?
yani kısacası böcek ilacı
Kısaca konuştular.
Kısaca konuştuk.
Kısaca yanıtladı.
Bekle.
Tom kısa bir süre durakladı.
- Onu özetleyelim.
- Haydi onu özetleyelim.
Bir dakika bekle.
Sadece bir an için sözünüzü kesebilir miyim?
Seninle biraz konuşabilir miyim?
Bana bir dakika yardım eder misin?
Bir saniye bekle.
Tamam, nefesleneyim.
yani kısacası oldukça fazla
Bu çok kısa.
Biraz vaktin var mı?
Bana bir saniye izin verin.
- Bir süre dinlenmem gerekiyor.
- Bir süre dinlenmeliyim.
Cetvel kısadır.
Biz kısaca sohbet ettik.
Özet geç.
Hayat kısa.
Bir an için kendimden geçtim.
Lütfen biraz bekle.
O ona kısaca sarıldı.
Tom Mary'ye kısaca sarıldı.
Uzun lafın kısası ben kovuldum.
Bana bir dakika yardım eder misin?
Bir süre bekleyin.
Sizinle bir saniye konuşabilir miyim?
Bir an için sizi görebilir miyim?
Seninle bir dakika konuşabilir miyim?
Çince kısaca kendinizden bahsedin.
Bir kelebeğin ömrü kısadır.
Tom açlığın eşiğindeydi.
henüz sadece sınava hazırlanıyorlar,
yahu çok var yani kısacası
Aslında kısacası Da Vinci şunu diyordu
Hayat ne kadar kısa!
- Onun konuşması çok kısaydı.
- Konuşması çok kısaydı.
Onun bütün cümleleri kısadır.
Bir dakika yalnız olabilir miyiz?
Bir dakika için buraya gelebilir misin?
Sizinle konuşabilir miyiz?
Benim tırnaklarım çok kısa.
Tom ağlamak ağlamak üzereydi.
Bu cümle fazla kısa.
O çok geçmeden geldi.
Tom susuzluktan ölüyordu.
Durumunuzu kısaca açıklayın.
Hayat çok kısa.
Mozart'ın ömrü çok kısaydı.
Kısa ve öz olacağım.
Bir saniye bekle.
Onun mutluluğu sadece kısa bir zaman sürdü.
Senin eteğin fazla kısa.
- Hayat çok kısa.
- Yaşam fazla kısadır.
Öğleden az sonra geldi.
Onun saçı çok kısa.
Kış tatili çok yakında.
Az ve öz konuştu.
Tom aniden durdu.
Aklımı kaybetmek üzereyim.
İnsan ömrü kısadır.
Tom gün ışığından önce eve geldi.
Seninle bir saniye konuşabilir miyim?
Mümkünse seninle biraz konuşabilir miyim?
Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim?
Neredeyse boğuluyordum.
O, neredeyse boğuluyordu.
Hayat çok kısadır, gerçekten!
Bunu çok kısa yapacağız.
Yaşamın kısa olduğunu biliyorum.
Bir an için Tom'u izle, olur mu?
Bir dakika konuşabilir miyiz?
Bu uzatma kablosu çok kısa.
- Sanırım eteğin çok kısa.
- Bence eteğin çok kısa.
Lütfen bekle. Havlu getireceğim.
Ben hazırlanana kadar az bekle.