Examples of using "Kleinstadt" in a sentence and their turkish translations:
Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.
- Tom'un memleketi küçük bir kasaba.
- Tom'un memleketi küçük bir ilçe.
Bu küçük kasabada hiçbir şey ilginç değildir.
İtalya'da küçük bir kasabada doğdu.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.
Tom küçük bir kasabadan geliyor.
Tom, Boston'dan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
Tom küçük bir kasabada yetişmesine rağmen Boston'da yaşamaya çalıştı.
Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Osaka yakınında küçük bir şehirde yaşıyor.