Examples of using "Hinten" in a sentence and their turkish translations:
patlamanın olduğu, arkasından
Arkana bak!
Orada ne yapıyorsun?
Geri tepti.
arkasından insanları çiğnemesi
Arka taraftan fırladı.
O bana arkadan saldırdı.
şu an bir arkadan ses mi geliyor sanki?
Birisi beni arkamdan yakaladı.
İlk seferinde başarısız oldu.
Arkada oturalım.
Tom Mary'ye arkadan sarıldı.
Arkadan saldırıya uğradık.
Beni oradaki arkadaşınla tanıştır.
Tom her zaman sınıfın arkasında oturur.
Tom genellikle sınıfın arkasında oturur.
Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Bakın, geriye doğru kıvrıldığını görebilirsiniz.
tosun paşa filmi geldi arkasından
Düşman arkadan saldırdı.
Bisikletimin arka tekerleği patlak.
Onlar arabanın arkasında öpüştüler.
Bu bluz arkadan düğmelenir.
Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik.
Planım başarısız oldu.
Başımın arkasında gözüm var.
Sarmal hâline gelip kafalarını böyle geriye çekmeleri
arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar
Evimizin arkasında bir kulübe var.
Özel bisiklet bölgesi çoğunlukla trenin arkasındadır.
ama arka tarafından bakıldığında yazı gözükmez
arkadan gelenler de yalnız, kimyasal izler bırakıyorlar
Lannes arkaya taşındı
O gizlice onun arkasına yaklaştı.
Gizlice onun arkasına yaklaştım.
Oradaki o ev Tom'un yaşadığı yerdir.
Arkasından Apple-3'ü de çıkardı
Mağazanın arkasındaki karanlık bir köşede gözden kayboldu.
Orada duran adam Bay Smith.
Oraya git, otur ve çeneni kapa.
Tom planın geri tepebileceğini düşünüyor.
Bu at birisi ona arkadan yaklaştığında tekmeler.
Bu köprü, o köprünün uzunluğunun iki katıdır.
Ben baştan sona filmi iki kez izledim.
Sanırım aradığın şey dolabın arkasında.
Şuna bakın. Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Yuvanın en arkasında, pek hareket etmiyor.
Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- Görevli polis memuru, ardından gelen yaşlı bir adamı algıladı.
Orada tekrar sola dönmemiz gerektiğinden eminim.
Tom Mary'nin neden defterinin arka kapağına adını yazdığını merak ediyordu.
Tom, Mary'nin sınıfta horladığını duyduğunu sandığını söyledi.
O baştan sona yalan söyledi.
çocuklarla yarışıyorsunuz belli bir yere gelmişsiniz ve arkadan şu ses
Kitabı baştan sona okudum.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
Sen her şeyi başından sonuna kadar okumak zorunda değilsin.