Translation of "Heu" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Heu" in a sentence and their turkish translations:

Mähen Äbte Heu? Äbte mähen nie Heu. Äbte beten!

Başrahipler kuru ot biçer mi? Başrahipler asla kuru ot biçmezler. Başrahipler dua ederler!

Auf diesem Heu gebettet.

Otların arasına saklanmış.

Heu ist für Pferde.

Saman atlar içindir.

Er hat Geld wie Heu.

Onun çok parası var.

Tom hat Geld wie Heu.

Tom aşırı para harcıyor.

Nicht alle Tiere fressen Heu.

Bütün atlar saman yemez.

Heu wird in der Scheune aufbewahrt.

Saman ahırda depolanır.

- Wir lagerten das Heu in der Scheune.
- Wir haben das Heu in der Scheune gelagert.

Biz samanı samanlıkta depoladık.

Denkst du, ich hab Geld wie Heu?

- İyi para kazandığımı düşünüyor musunuz?
- Sizce iyi para kazanıyor muyum?

Heu muss man ernten, wenn die Sonne scheint.

- Güneş parlarken ot kurut.
- Su akarken testini doldur.
- Yağmur yağarken küpünü doldur.