Examples of using "Beten" in a sentence and their turkish translations:
Hadi dua edelim.
Hepimiz birlikte dua edelim.
Çaput bağlanarak Allah'a dua edilir
Çok dua edeceğim.
Tom dua etmeye başladı.
- Hadi beraber dua edelim !
- Hadi birlikte dua edelim !
Dua et!
Ben ailen için dua edeceğim.
- Şu anda dua edemem.
- Şimdi dua edemem.
Senin için dua edeceğim.
Senin için dua edeceğim.
Ebeveynlerimiz ona bayılıyor.
Sana dua edeceğiz.
Onun için dua edeceğim.
Onun için dua edeceğim.
Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.
Hadi hep birlikte dua edelim!
- Nasıl dua edileceğini bilir.
- Nasıl yakarılacağını bilir.
Birçok kişi yemekten önce dua eder.
ve insanlardaki Ayasofya'da namaz kılma isteği
- Uyumadan önce dua ederdi.
- Yatağa gitmeden önce dua ederdi.
Haydi, bunun bir daha olmaması için dua edelim.
Namaz kılmak için camiye gittiler.
inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar
onlara inat namaz kılacağız demeden
Çocuklar dua etmeye gidelim! Bir mucize oldu!
Başrahipler kuru ot biçer mi? Başrahipler asla kuru ot biçmezler. Başrahipler dua ederler!
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
onlara nispet yaparcasına namaz kılma isteği
. Suchet, Napolyon ordusunun
Sürekli dua edin.
- Yapabildiğimiz sadece Tom için dua etmekti.
- Elimizden tek gelen Tom'a dua etmekti.
- Her ikindi, kadın kiliseye dua etmeye giderdi.
- Her öğleden sonra, kadın dua etmek için kiliseye giderdi.
yoksa gerçekten bu Ayasofya da namaz kılma isteği mi?
Nasıl dua edeceğini öğretebilirim.
Rahmetli arkadaşımın kızı "Babamın ruhu için dua edeceğim." dedi.
Aramızda uzun bir süre yaşaması için dua edelim çünkü ona gerçekten ihtiyacımız var.
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık
Şu anda, Tom'u kurtarmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Elimizden gelen şey dua etmektir.