Examples of using "Gleichen" in a sentence and their turkish translations:
aynı ruhta böyle
aynı noktada da olabilir
Onlar aynı alışkanlıklara sahipler.
Aynı otelde miyiz?
Ben aynı sorunları yaşıyorum.
Biz aynı şeyleri seviyoruz.
Benim yaptığım aynı hatayı yapma.
Hepimiz aynı gökyüzü altında yaşıyoruz ama aynı ufka sahip değiliz.
Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.
Hepimiz aynı güneşin altında yaşıyoruz, ama aynı aydınlığa sahip değiliz.
İkiz kız kardeşler bir zarftaki iki bezelye kadar benziyorlar.
Yani hepsinin temelinde aynı şey var, değil mi?
İki aile aynı evde yaşamaktadır.
Biz tesadüfen aynı trendeydik.
Biz her zaman aynı miktarı öderiz.
Biz aynı uçağa bineceğiz.
Sık sık aynı rüyayı görüyorum.
Aynı yaştayım.
Tom ve Mary aynı kasabadan geliyorlar.
Benimki ile aynı rakete sahipsin.
iş hakkın aynı ön yargılara sahipler ve onlara karşı aynı ön yargılar var.
daha sert bir şekilde geri püskürtür.
Neredeyse kimse aynı sınıflara gitmiyor.
- O aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
- O aynı hatayı yapıp duruyor.
- Durmadan aynı hatayı yapıyor.
Her iki kız da aynı anda öksürdü.
Senin sahip olduğun aynı belirtilere sahibim.
- Tom aynı hatayı yapıp duruyor.
- Tom aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
- Tom durmadan aynı hatayı yapıyor.
Mary ve ben aynı rüyayı gördük.
O aynı hatayı yine yaptı.
Aynı yaştayız.
Aynı hatayı tekrar yapma.
İki kitap aynı fiyata sahipler.
- Kalubeladan beri aynı mesleği yapıyor.
- Sittinsenedir aynı işte.
Tom hâlâ aynı apartmanda mı yaşıyor?
Birbirimize çok benziyoruz.
Seninle aynı sorunu yaşıyorum.
Senin kullandığın aynı kitapları kullanıyor.
Tom aynı gün tutuklandı.
Yarın geçen hafta buluştuğumuz yerde buluşalım.
Bütün insanlar aynı dilde gülümser.
Tom yaşadığımız aynı sorunları yaşıyor.
Tom seninle aynı kazağa sahip.
aynı zamanda bazı siyasilerin gücünü kullanarak
aynı pramit'e benzer yapının görünmesi şaşkınlık yaratıyor
yine aynı bölgede bir taşın üzerine
Bob senin gibi aynı yılda doğdu.
Tom'la aynı blokta büyüdük.
O film aynı adı taşıyan bir kitaba dayanır.
Ben Tom'la aynı okula gittim.
Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
Mary ve Alice sık sık aynı şeyi giyiyor.
Tom ve Mary aynı şehirliler.
Tom ve ben aynı uçakta olacağız.
Sen babamla aynı isme sahipsin.
- Doğum günüm Tom'unkiyle aynı.
- Tom'la doğum günümüz aynı.
- Tom aynı hataya iki defa düştü.
- Tom aynı yanlışı iki kez yaptı.
- Aynı hatayı iki kez yaptı.
- İki defa aynı hatayı yaptı.
- Ben aynı yaştayım.
- Benzer yaştayım.
yine aynı şeyleri yapacaktı ama biz sevdik
Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor
İkizler bir zarftaki iki bezelye kadar benzerler.
İkiz erkek kardeşler iki bezelye kadar benzer.
Bir demokraside bütün vatandaşların eşit hakları vardır.
Hepsi aynı mı?
Bir aydır aynı şapkayı takıyor.
Onlar aynı zamanda başladılar.
Tekrar tekrar aynı hataları yapmak istemiyorum.
Aynı hatayı tekrar yapmayacağım.
Aynı fikre sahibim.
Tom her gün aynı zamanda köpeğini besler.
Babamla aynı görüşü paylaşmıyorum.
Hem Tom hem de ben aynı durumdayız.
İnsanlar ve dinozorlar asla bir arada var olmadılar.
Tom aynı zamanda iki kızla çıkıyor.
Tom da benimle aynı nedenden dolayı burada.
Tom'unki ile aynı ofiste bir iş sahibi olmak ister misin?
O, yaklaşık olarak büyük kız kardeşimle aynı yaşta.
6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.
O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.
Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
Yaklaşık olarak Tom'la aynı zamanda buraya geldim.
Aynı fikirdeyim.
Mary kız kardeşi gibi aynı hatayı yapmak istemiyordu.
Tom kız kardeşi gibi aynı hatayı yapmak istemiyordu.
Aynı hatayı yapmaktan nasıl kaçınabilirim?
İki erkek kardeş iki bezelye tanesi kadar benzer.
aynı zamanda her 4 dakikada bir tane taş blok yerleştirilirse
Bir zamanlar bir akşam yemeği partisinde onunla aynı masaya oturdum.
Bu yıl geçen yıl olduğu gibi aynı dil kursunu sunuyoruz.
Benim yaptığım aynı hatayı Tom'un yapmasını istemiyorum.
Ödül on tane sendika üyesi arasında eşit olarak bölündü.
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
Aynı hatayı tekrar yapma.
Biz parayı üçümüz arasında eşit olarak paylaştık.