Examples of using "Gelbe" in a sentence and their turkish translations:
Ben sarı olanını alacağım.
Bir sarı gül var.
Bu sarı bir gül.
Sarı süt sürahisi nerede?
Oğlan sarı çiçekleri topluyor.
Kırmızı, yeşil ve sarı olabiliyorlar.
Kız saçına sarı kurdeleler takmıştı.
Kız saçına sarı bir kurdele takıyordu.
Contador, Fransa Bisiklet Turunda sarı mayoyu kazandı.
Sarı kağıdı kesmek için o makası kullanacağım.
Sarı bir tane de var.
'Beyaz Anglo-Sakson' ile neyi kastediyorsunuz? Hiç, siyah, sarı veya kırmızı Anglo-Saksonlar var mıydı?