Examples of using "Gäbe" in a sentence and their turkish translations:
Dil olmasa, düşünce olmazdı.
Dil olmasa, düşünce olmazdı.
Güneş olmasa dünyada hayat olmazdı.
Yani burada bir tür dalga etkisi var.
Havasız hiçbir şey yaşayamazdı.
Keşke hiç sınav olmasaydı.
Ozon tabakası olmasa, tehlikede oluruz.
Hava olmasa uçaklar uçamaz.
Keşke senin gibi daha fazla insan olsa.
Köpeğimi ticari köpek maması ile asla beslemem.
Kitaplar olmasa hayat sıkıcı olurdu.
Su olmasaydı, dünyada hayat olmazdı.
Güneş olmasaydı, bütün hayvanlar ölmüş olurdu.
Onlar Kanadalı olsaydı, bu sorun olmazdı.
Keşke bu kitabın bir Fransızca çevirisi olsa.
eğer ki arabalar, uçaklar ve ticaret gibi şeyler olmasaydı
Eğer güneş olmasaydı yaşayan her şey ölürdü.
- Zengin olsam bile para vermem ona.
- Zengin olsam bile ona para vermem.
Anahtarı sana vermek isterim ama veremem.
Modern tıp olmasa ben şimdi ölürüm.
Hiç kitap olmasaydı, hayat hiç şüphesiz çok sıkıcı olurdu.
Keşke bu kitabın daha iyi bir çevirisi olsa.
Bu sonbaharda bir genel seçim olacağını söylüyorlar.
Bir kaza varsa, onu rapor etmeliydik.
Güneş olmasa yaşayamayız.
ana akım medyada yönlendirme var diyerek istifa etmişti
Eğer hava ve su olmasa canlı hiçbir şey var olmaz.
Benim için yapmanı istediğim başka bir şey var.
Keşke sınıfımda bazı ateşli kızlar olsa.
Üç tane olduğunu söyledin ama ben sadece iki tane bulabildim.
Eğer diğer gezegenlerde varlıklar olsaydı, neye benzerlerdi?
Keşke Tatoeba'daki her azınlık dilinde binlerce cümle olsa.
Tom'un olanlar için beni suçladığını düşündüm.
Eğer onu kurtarsaydı ona kendi hayatımı verirdim.
Keşke yardım etmek için yapabileceğim bir şey olsa.
Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
Eğer ona bir fırsat verirsem Tom'un işin üstesinden gelebileceğini düşündüm.
Öğrencilerin kahvaltı yapmadan okula gitmeleri yaygındır.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
Tom, bir solucan yediğim takdirde bana otuz dolar vereceğini söyledi.
Köpeğimi neyle beslediğimin sorun olmadığını düşünürdüm.
Bende olsa da sana da versem.
Modern tıp olmasaydı şu an ölmüş olurdum.
Tom beni tehdit etti. O, eğer ona para vermezsem, parmaklarımdan birini keseceğini söyledi.
Güneş olmasa hepimiz ölürüz.
Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.
- Eğer tanrı gerkçekten var olsaydı, onu ortadan kaldırmak gerekli olabilirdi.
- Eğer Tanrı gerçekten var olmuş olsaydı onu ortadan kaldırmak gerekirdi.
Biri sana Tom'u öldürmen için para verse, öldürür müsün?
- Savaş çıksa ne yaparsın?
- Savaş patlak verseydi ne yapardın?
Gönülden gönüle, yol var dediler. O gün bugün yoldayız. Yol bulmak kolay imiş. Mesele gönül bulabilmek imiş.