Translation of "Blondine" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Blondine" in a sentence and their turkish translations:

Sie ist eine Blondine.

O sarışın bir kız.

Ist sie eine echte Blondine?

O gerçek bir sarışın mı?

Ist Maria eine echte Blondine?

Mary gerçek bir sarışın mı?

Sie war eine große, schlanke Blondine.

O, bir uzun ince sarışındı.

Toms erste Freundin war eine Blondine.

Tom'un ilk sevgilisi sarışındı.

Die hübsche Blondine nahm ein Sonnenbad am Strand.

Güzel sarışın plajda güneşleniyordu.

- Sie ist ein blondes Mädchen.
- Sie ist eine Blondine.

O, sarışın bir kız.

Sie ist eine große, wohlproportionierte Blondine mit blauen Augen.

O mavi gözlü, uzun boylu, heykel gibi sarışın.

- Ich bin natürlich blond.
- Ich bin von Natur aus blond.
- Ich bin eine echte Blondine.

Ben doğal sarışınım.