Examples of using "Beibringen" in a sentence and their turkish translations:
Bana İngilizce öğretebilir misin?
- Bana (bunu ) öğretebilir misin?
- Bana (bunu) öğretebilir misin?
- Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Bana uçmayı öğretir misin?
Nasıl avlanılacağını sana öğretebilirim.
Nasıl araba süreceğini sana öğretebilirim.
Bunu bana öğretmelisin.
Sana öğreteceğim.
Sana bazı davranışları öğreteceğim.
Sana Almanca öğreteceğim.
Sana nesneleri öğretebilirim.
Sana satranç oynamayı ögreteceğim.
Bana Fransızca öğretebilir misin?
Bana satranç oynamayı öğretebilir misin?
Bana ne öğretebilirsin?
Birine bir şey öğretmek mümkün değil-o sadece kendisi öğrenebilir.
- Sana yüzmeyi öğretebilrim.
- Sana nasıl yüzüleceğini öğretebilirim.
Sana balık avlamayı öğretebilirim.
Sana ateş etmeyi öğretebilirim.
- Sana yazmayı öğretebilirim.
- Size yazmayı öğretebilirim.
- Nasıl yazılacağını sana öğretebilirim.
Nasıl çevrileceğini sana öğretebilirim.
- Sana uçmayı öğretebilirim.
- Sana nasıl uçulacağını öğretebilirim.
Sana şarkı söylemeyi öğretebilirim.
Gaydanın nasıl çalınacağını bana öğretebilir misin?
Bir arabayı nasıl süreceğini sana öğreteceğim.
- Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- Ben sana santranç oynamayı öğreteceğim.
Size dilimi öğretebilirim.
Sana gitar öğretebilirim.
Sana uçmayı öğretebilirim.
Bayan Caifeng bana Çince öğretmek istiyor.
Nasıl ata binileceğini bana öğretebilir misin?
Bana nasıl araba süreceğimi öğretebilir misin?
Sana bir şey öğretmek istiyorum.
Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
Ben erkeklerin nasıl büyüleneceğini size öğretebilirim.
bir durumda bulunduysanız
Sana bazı küfürlü sözler öğretmemi ister misin?
Sana biraz karate öğreteceğim.
Bana piyanoyu nasıl çalacağımı öğretir misin?
Tom bana Fransızca öğretmek istediğini söyledi.
Bana nasıl satranç oynayacağımı öğretir misin?
Bunun nasıl yapılacağını size öğretebilirim.
Bana biraz Fransızca öğretir misin?
Çocuklara gerçeği konuşmak öğretilmeli.
Nasıl golf oynanılacağını bana öğretebilir misin?
Sana nasıl dans edileceğini öğretebilirim.
Sana yemek pişirmeyi öğretebilirim.
- Sana okumayı öğretebilirim.
- Size okumayı öğretebilirim.
Bana senin çaldığın gibi gitar çalmayı öğretebilir misin?
yahu bunu artık ezberlememiz ve çocuklarımıza da öğretmemiz gerekiyor
Sana bir bilgisayarı nasıl tamir edeceğini öğretebilirim.
Bir pizzanın nasıl pişirileceğini sana öğretebilirim.
Size öğreteceğim.
Bilmen gereken her şeyi sana öğreteceğim.
Ne yazık ki sana bazı terbiyeler öğretmek zorunda kalacağım, Tom.
Çocuklarıma Fransızca öğretebilecek birini tanıyor musun?
O, bana bana Fransızca öğretmek istediğini söyledi.
Tom, çocuklarına Fransızca öğretecek birini arıyor.
Bana ne öğretebilirsin?
Sana bir şey öğretebilirim.
Bana gayda çalmayı öğretebileceğini düşünüyor musun?
Maria'ya Esperanto dilini öğretmek zorundayım.
Cümleler bize çok şey öğretebilirler ve kelimelerden çok daha fazlasını.
Size ne öğretebilirim?
Ona bir şey öğretecek bir annesi ya da babası yok. Tek başına.
Gelecek Pazar sana nasıl balık tutulacağını öğreteceğim.
Endişelenme. Sana nasıl araba süreceğini öğreteceğim.
Tom'a onu öğretmeliyim.
İstiyorsan sana dilimi konuşmayı öğretebilirim.
Mary, annesine gerçeği nasıl söyleyeceğini bilmiyor.
Maria'ya İngilizce öğretmek zorundayım.
Sana nasıl satacağını öğretebilirim.
Sana nasıl dövüşeceğini öğretebilirim.
Bana bir bıçağı nasıl bileyeceğimi öğretebileceğin söylendi.
- Sana arabanı nasıl tamir edeceğini öğretebilirim.
- Arabanı nasıl tamir edeceğini sana öğretebilirim.
Onu yapmanı tekrar öğreteceğim.
Sana bir veya iki şey öğretebilirim.
Maria'ya İngilizce öğretmek zorundayım.
- Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.
- Huylu huyundan vazgeçmez.
- Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- Satranç oynamayı sana öğreteceğim.
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.