Examples of using "Ausrede" in a sentence and their turkish translations:
Sağlam bir bahanesi
Bu acıklı bir mazeret.
O bir mazeret değil.
O sadece bir bahane.
O bir bahane uydurdu.
Tom bir bahane uydurdu.
- Geç kaldığı için bir bahane buldu.
- Gecikmesine bir bahane uydurdu.
- Böyle iyi bir bahaneyi nasıl buldunuz?
- Böyle bir bahaneyi nasıl ileri sürdünüz?
O, baş ağrısını erken ayrılmanın mazereti olarak kullandı.
Seninle bunun dışında konuşmamı istiyor gibi görünüyorsun.
O partiye gitmemek için iyi bir bahane uydurdu.
Tom, tiyatroya gitmek zorunda olmamak için bahane arıyor.
Biliyorum geciktim ama iyi bir bahanem var.
Öyle bir mazereti kabul edemem.
Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.