Examples of using "Angezogen" in a sentence and their turkish translations:
Tom iyi giyindi.
- Daha giyinmedin mi?
- Daha giyinmediniz mi?
O iyi giyimliydi.
Ben giysilerimle yattım.
Ben giyinik değilim.
O, beyaz giyinmişti.
Tom elbiselerini giydi.
Tom giyinmiş.
Leyla iyi giyimliydi.
Giyinmiş değilsin.
Derhal ayakkabılarımı giydim.
O, kazağını giydi.
Neden Tom öyle giyinmiş?
O, mavi giyinmişti.
- Işık böcekleri çeker.
- Böcekler ışığa gelir.
Güveler ışık tarafından çekilirler.
Tom giysileri ile suya atladı.
Her ikisi de koyu renk kıyafetler giymişti.
Hemen ayakkabılarımı giydim.
Paltomu giyinceye kadar bekle.
O bir aktris gibi giyinmişti.
Tom kazağını yanlış taraftan giydi.
Giyindi ve çıktı.
Aceleyle giyindim.
O kazağını ters yüz giydi.
Tom kazağı ters giydi.
Güveler neden yapay ışıklara çekilir?
O, kırmızı ceketi giydi.
Parti için en sevdiğim elbisemi giydim.
O giyindi.
O kırmızı giymişti.
Giyindim.
O giyindi.
Tom bazı giysiler giydi.
- Bu kitap için herhangi bir cazibe hissediyor musun?
- Bu kitap için herhangi bir çekicilik hissediyor musun?
Bu mükemmel bir çözümdü çünkü Londra'da yaşayıp şehri çok iyi bilen
Eldivenlerimi yanlışlıkla ters giydim.
Eldiven takmama rağmen parmaklarım üşüyordu.
Tom siyah giymişti ve siyah bir kayak maskesi takmıştı.
Tom çabucak kovuldu.
Mary bazı seksi kıyafetler giyiyor.
Eldiven takmama rağmen parmaklarım üşüyordu.
Jane, bir erkek gibi giymişti.
Tom bu sabah, üzerine alelacele bir şeyler geçirmiş gibi görünüyor.
O kazağı hep sevmişimdir.
Fotoğraf çekeceğimizi bilseydim bundan daha iyi giyerdim.
Tom her zamankinden biraz daha sıradan giyinmiş.
Pantolonumu giydim.
Üşüdüğüm için paltomu giydim.
Sabah kalkıp da yarım saat içinde kahvelerini içip, duş alıp giyinenlere hayranım. Benim kalktığımda yarım saate ihtiyacım var, kim olduğumu bilmem için.