Examples of using "Anfangen" in a sentence and their turkish translations:
Başlamak zorundasın.
Yakında başlamalısın.
Hadi başlayalım.
Başlayacağım.
Başlamalı mıyız?
Başlamalıyız.
- Başlaman gerek!
- Başlamak zorundasın!
Başlayabilir miyim?
Başlayabilir miyiz?
- Henüz başlamayın.
- Daha başlama.
Başlayabilir miyim?
Başlayalım!
En başından başlayalım.
Derhal başlamalısın.
Buradan başlayalım.
Şu an başlaman gerekli.
Neyle başlayayım?
Yine de başlayalım.
O başlamak üzereydi.
Ne zaman başlayabilirsiniz?
Yarın başlayabilir misin?
Başlayalım, değil mi?
Şimdi başlamak istiyorum.
Hemen başlayabiliriz.
Derhal başlamalısın.
Derhal başlamalısın.
Sanırım şimdi başlasam iyi olur.
- Herkes bir yere başlamak zorunda.
- Herkes bir yerden başlamak zorunda.
Başlamak her zaman zordur.
Bir yerden başlamak zorundaydık.
Bir yerde başlamak zorundasın.
Biz onu yapmaya başlamalıyız.
Mümkün olduğunca erken başlamalısın.
Nerede başlamam gerektiğini düşünüyorsun?
İstersen en baştan başlayalım.
Sıfırdan başlayan Steve Jobs
Şimdi başlasan iyi olur.
Bira ile başlayalım.
Bugün başlayamayız.
Biz baştan başlamalıyız.
Dövüşmeye geri başlamak zorundayım.
Toparlanmaya başlamalıyım.
Bari hemen başlayalım.
Ne kadar sürede başlayabiliriz?
Onunla ne yapmamız gerekiyor?
İtalyanca sınıfları ne zaman başlayacak.
İşe sıfırdan başlayacağız.
Biz yakında çalışmaya başlayacağız.
Yeniden başlayalım.
Ben şimdi yemeğe başlayabilir miyim?
Başlayalım.
Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.
Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.
Sayfa otuzdan başlayalım.
Yeniden başlayamazsın.
Onlar bensiz yaşayamaz.
Tom yeni bir hayata başlamak istiyordu.
Başlayalım.
Onlar sıfırdan başlamak zorunda kaldı.
Başlayalım mı?
Biz başlayacağız.
Başlamak zorundayız.
Tom erken başlamamız gerektiğini söyledi.
Daha kolay sorularla başlamalısın.
Kim başlayacak?
Tom başlayacak.
Başlayabiliriz.
Tom tekrar baştan başlamak zorundaydı.
Tamam, sanırım başlayabiliriz.
Derhal başlamalısın.
Başlayalım.
Tom kesirleri anlamıyor.
Kadınlarla tanışmaya başlaman gerek.
Bob gelene kadar başlamayacağız.
Yağmur yağsa bile, başlayacağım.
Mümkün olduğunca erken başlamalıydın.
Tom'un nereden başlayacağına dair hiçbir fikri yok.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Şimdi yemeye başlamak üzereydik.
Hadi yeni bir başlangıç yapalım.
Şimdi oyuna başlayalım.
En baştan başlamamız gerekiyor.
Biz başlamadan önce herhangi bir sorunuz var mı?
Derhal başlamanın bir sakıncası yok.