Examples of using "„beispiel“" in a sentence and their turkish translations:
Ne gibi mi?
Bana bir örnek göster.
mesela size bir örnek vereyim
Başka bir örnek,
Buraya bakalım.
İşte bir örnek.
Onun örneğini izleyin.
Bana bir örnek daha ver.
Bana bir örnek ver.
mesela,
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
Farklı bir örnekte şöyle
Bana bir örnek ver.
Avustralya bir örnektir.
"Tatoeba" Japoncada "mesela" demektir.
Bana bir örnek daha ver.
"Tatoeba" Japoncada "örneğin" anlamına gelir.
Kardeşinin izinden git.
Sen kötü bir örnek oldun.
Uygun bir örnek düşünemiyorum.
Bir örneğe ihtiyaçları vardır.
Mesela, Baba filmine geri dönersek
"Kh" sesi örneğin.
Matematik örneğini düşünün.
Birleşik Devletler'de örneğin,
- Biz onun dersini izlemeliyiz.
- Onun örneğini takip etmeliyiz.
- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.
- Bana bir örnek daha ver.
- Bana farklı bir örnek ver.
Mesela, İngilizceyi seviyor musun?
Bu örnek biraz daha karmaşık.
Yukarıda verilen örneğe bak.
Sadece bir örnekti.
- Herhangi bir örnek düşünebilir misin?
- Aklına herhangi bir örnek geliyor mu?
İyi bir örnekti.
Bu kötü bir örnek.
- Bir örnek verebilir misin?
- Bir misal verebilir misin?
Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
Örtük belleğin klasik örneği
Mesela, sizin umurunuzda olmalı mı?
Larry Page, örneğin, Jeff Bezos--
Size bir örnek vereyim.
Sen kötü bir örnek oldun.
Tatoeba, Japonca'da örneğin anlamına gelir.
Tom'un örneğini takip etmelisin.
"Bu insanlar, polis olabilir. Market tezgahtarı olabilir."
O, bana bir örnek verdi.
Bana bir örnek ver.
Sana bir örnek vereyim.
Onun kitabından bir sayfa al.
- Bir örnek vermeme izin ver.
- Size bir örnek vereyim.
Bana bir misal verebilir misiniz?
- Tom örnek oluşturdu.
- Tom örnek oldu.
Burada ilginç bir örneğin var.
Bu çok iyi bir örnek değil.
Sevgili arkadaşım Louis'yi ele alalım.
Rock konseri, bunun çok güzel bir örneği.
Buna günümüzden örnek verecek olursak
Yani şöyle bir örneklendirelim kavrayabilmek için
Bu birçok örnekten sadece biri.
Japonca kelime "Tatoeba" "Örneğin" anlamına gelir.
"Kayak" palindromun bir örneğidir.
Tom Mary'den başka bir örnek vermesini istedi.
Sadece bir tek örnek verdi.
Kaplanlar gibi bazı hayvanlar et yerler.
Örneğin, restoran işindeyseniz
mesela eve gittiğinizde,
Aramalarımızdan küçük bir örnek.
beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler gibi
Örneğin derin öğrenme ağına
memeli olmasına rağmen kış uykusuna yatarlar mesela.
bir saniye ya bu örnek çok verilir
düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar
şimdi Türkiye üzerinden bir örnek verelim
Örneğin, annem bağımsız olarak yaşıyor.
Twitter saçmalık için iyi bir örnektir.
Limon suyu, asidik bir sıvı örneğidir.
Bana bir örnek ver. Anlamıyorum.
Çocuklarına iyi örnek göstermelisin.
Başka bir örnek, bankacılık işindeyseniz
Ama bakın, şuradaki ağaca bile bakmamız yeterli olur.
size şöyle aktarayım kendimden örnek vereyim
Mesela şuanda kullandığınız Youtube, Google'ın.
Bu acımasız kaderin güzel bir örneği.
"Yapacak çok şeyimiz var." "Mesela?"
O kaza onun umursamazlığının iyi bir örneğidir.
Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir.
Portakal ve elma gibi meyveleri severim.
Tom kaburga gibi yağlı gıdaları sevmez.
Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları
şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken
O videoda PTT ile ilgili bir örnek vermiştik
Gelelim bir de halkımızdan örnek verelim
da birleştirilebilir. Örneğin şöyle:
Sanssouci Sarayı, rococo mimarisinin bir örneğidir.
Az görmenin bazı avantajları vardır; örneğin, o hayal gücünü geliştirir.
Bir virüs böyle görünür örneğin koronavirüsü.
dünyanın düzeninde buna bir örnek var mı peki diye baktığımızda
Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.
Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.