Examples of using "Zoo" in a sentence and their turkish translations:
O onu hayvanat bahçesine götürdü.
Onlar hayvanat bahçesine gittiler.
Hayvanat bahçesine gittim.
Hayvanat bahçesine gittik.
Hayvanat bahçesinden birkaç hayvan kaçtı.
O, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.
Hayvanat bahçesine gittim.
Bir hayvanat bahçesinde çalışıyorum.
Hayvanat bahçesine gitmek istiyorum.
Hayvanat bahçesine gitmek istiyor musun?
Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Fil, hayvanat bahçesine getirildi.
O bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Dün hayvanat bahçesine gittim.
Hayvanat bahçesi pazartesi günleri kapalıdır.
Hayvanat bahçesinde bir devekuşu gördüm.
Hayvanat bahçesi buradan uzakta değil.
O, onu hayvanat bahçesine götürmemi önerdi.
Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.
Bu ufak ev;
Çocuk hayvanat bahçesinde hiç bulunmadı.
Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.
Bana hayvanat bahçesine giden yolu söyleyebilir misin?
Jimmy onu hayvanat bahçesi götürmem için bana yalvardı.
Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.
Kaplanlardan biri hayvanat bahçesinden kaçtı.
Hayvanat bahçesi her pazartesi kapalı.
Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.
Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.
Hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
Tom, Mary'yi hayvanat bahçesine götürmemi istedi.
- Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.
- Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
Kız hayvanat bahçesine götürülme konusunda ısrar etti.
Boston'da bir hayvanat bahçesi var mıdır?
Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.
Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götüreceğim.
Hayvanat bahçesi Noel günü kapalıydı.
Kız kardeşim çocukları hayvanat bahçesine götürdü.
Jimmy benim onu hayvanat bahçesine götürmem konusunda ısrar etti.
Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Hayvanat bahçesine giden otobüs bu mu?
Buradan hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?
Park içinde bir hayvanat bahçesi var mı?
Hayvanat bahçesine gitmeyi mi yoksa sinemaya gitmeyi mi tercih edersin?
Hayvanat bahçesini ziyaret edinceye kadar bir zürafa görmemiştim.
Hayvanat bahçesinin hemen kuzeyinde bir müze var.
Çocuklarımla hayvanat bahçesindeydim ve telefonum durmadan çalmaya başladı.
Birkaç dakikalık yürüyüş onu hayvanat bahçesine getirdi.
Bu öğleden sonra hayvanat bahçesine gitmek ister misin?
Son kez ne zaman bir hayvanat bahçesine gittin?
Geçen Cumartesi, ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
Geçen pazar ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
Tom ve Mary okullarını astılar ve hayvanat bahçesine gittiler.
Kuşatma sırasında, hayvanat bahçesi hayvanları düzenli olarak restoran menülerine düştüler.
Bu hayvanat bahçesinde bir dükkan var mı?
Gazete, bir aslanın hayvanat bahçesinden kaçtığını ve artık şehrin herhangi bir yerinde olabileceğini söyledi.