Translation of "Tir" in Turkish

- C'est ton seul tir.
- C'est votre seul tir.

Bu senin tek atışın.

C'est votre seul tir.

Bu senin tek atışın.

- Je n'ai jamais vu un tir pareil.
- Je n'ai jamais vu pareil tir.
- Je n'ai jamais vu un tir comme ça.

- Hiç böyle bir atış görmedim.
- Hiç böyle bir şans görmemiştim.

Nous avons entendu un tir pas loin.

Çok uzakta olmayan bir silah sesi duyduk.

Cette église fut détruite par un tir d'obus.

Bu kilise top ateşiyle yıkılmıştı.

Vous récoltez toute la gloire pour avoir arrêté un super tir

ve iyi bir kurtarış yaptığınızda tüm övgüleri alırken

- Pensez-vous que le tir fut accidentel ?
- Penses-tu que la fusillade a été accidentelle ?

Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz?

Le sport national du Bhoutan est le tir à l'arc, et des concours sont régulièrement organisés dans la plupart des villes.

Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.