Examples of using "Regardent" in a sentence and their turkish translations:
Onlar size bakıyor.
Onlar izliyor.
Çünkü televizyon izliyorlar.
Onlar izliyor.
İnsanlar bize bakıyor.
Film izliyorlardı.
yani yine göz ediyorlar
Çünkü televizyon izliyorlar.
Bana bakan insanları sevmiyorum.
580 milyon video izleyen kullanıcı var
İnsanlar bize bakıyor olsa ne fark eder?
altı aylık bebekler.
eğer ki izlemeyenler varsa
Siz o insanlara bu videoyu zorla izlettirin
uçağa binenler şöyle göz ucuyla pencereden dışarıya bir baksın
Televizyon medyasının onlara gösterdiği şeyi izliyorlar sadece
3000 saat gözleyicisi arasındaki fark paha biçilemez.
Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.
Ormana baktıklarında, ağaçları görmüyorlar.
Japon çocukları İngiliz çocuklarından daha çok televizyon izler.
fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar
Bazı insanlar gazete okurlar ve aynı zamanda TV izlerler.
Onların hepsi bizi izliyor.
12 yaşındaki çocukların %90'ının düzenli olarak porno izlediğini biliyoruz.
Farkındaysanız etrafındaki insanlar da zaten dikkatlice ona bakıyor
İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
Şu anda dünyanın her yerinde Dünya Kupasını izleyen milyonlarca insan var.
şuan izleyenler şey diyor bu benim aynı şu arkadaşım demiyomusunuz diyorsunuz evet işte o arkadaşınız
Şu anda tüm dünyada Dünya Kupası'nı izlemeyen milyarlarca insan var.
Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler.