Examples of using "Réservé" in a sentence and their turkish translations:
Önceden sipariş verdik mi?
Sen ağzı sıkısın.
Biz bir rezervasyon yaptık mı?
Tom ağzı sıkı.
Ben ağzı sıkıyım.
Çok çekingen olma.
Ben bir koltuk ayırttım.
Bir koltuğu ayırttım.
Cesaret verici ancak birazcık şüpheciydi.
Bizim favori restoranda bir rezervasyon yaptırdım.
Otelde bir oda ayırttın mı?
Bu koltuk ayrıldı mı?
Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.
"Bir otel odası rezervasyonu yaptınız mı?" "Henüz değil, üzgünüm."
Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.
O bir oda ayırttı.
Biz oyun için koltukları ayırttık.
Otel rezervasyonlarını bir ay önceden yaparım.
Altı-otuz için bir rezervasyonumuz var.
Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır.
Tom ve Mary iki yataklı bir oda ayırttı fakat otele vardıklarında sadece bir yatak vardı.