Examples of using "Réalisé" in a sentence and their turkish translations:
Rüya bir gerçeklik haline geldi.
Rüya gerçek oldu.
Onun rüyası gerçek oldu.
Hayalim gerçekleşti.
Onun rüyası gerçek oldu.
Onun hayali gerçek oldu.
Ekibine mühendislik için
Sonunda dileğim gerçekleşti.
Sonunda dileğim gerçekleşti.
Rüyası sonunda gerçek oldu.
bir özelliğimin olması gerekiyor,
En sonunda hatasını anladı.
Harika bir iş başardın.
Onun dileği sonunda fark edildi.
Ne başarıldı?
O şimdiye kadarki en kötü filmdi.
Burada olduğunu fark etmedim.
nasıl yaşayacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.
çok daha az komplikasyon ile yüzde 30 oranında
Yalnız olmadığımı gördüm,
Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.
Oyuncu, harika bir başarı gerçekleştirdi.
Sorunların büyüklüğünü fark etmemiştim.
Zaten burada olduğunu fark etmedim.
Bu ilk yılda birkaç şey fark ettim.
"Hakim hanım benim suçum olduğunu anladım,
Aç olduğunu fark etmedim.
Kazanamayacağımı fark ettim.
Ve sonra, bu kötü davranışların sürmesine, sessizliğimin,
Daha sonra hatamı fark ettiğim gün geldi.
sadece bir şey yapmam gerektiğini değil,
Bu kadar zengin olduğunu fark etmedim.
Sadece bir ay içinde yirmi beş proje yaptım.
Pekinlilerin yavaş yürüdüğünü sonradan fark ettim.
Bu genç insanlarla birkaç yıl çalıştıktan sonra
Önemsendiğimi ve sevildiğimi farkettim.
Farklı muhabirleri incelerken farkettim ki
Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,
2009'da 114 ülkede gerçekleşen bir Gallup anketi,
Fakat Albert Einstein bunun doğru olmadığını fark etti
O gerçeği söylemenin daha iyi olacağını fark etti.
O, spor yarışmasında olağanüstü performansları koymayı başardı.
Japon sanatı ile ilgilendiğini hiç fark etmemiştim.
Onlar eşcinsellere karşı ayrımcılığı durdurmaları gerektiğini fark ettiler.
Mary'nin yurt dışına gitme hayali sonunda gerçek oldu.
Seni ne kadar sevdiğimi fark ettiğimi sanmıyorum.
Fransızcada bu kadar iyi olduğunu fark etmedim.
Bunun sizin için ne kadar önemli olduğunu fark etmemiştim.
kariyer hayatımda ilk fark ettiğim şey
Metin Akpınar ve oğluyla beraber çektiği filmdi
Onu yaptım.
Tom Mary'nin söylediklerinin doğru olmadığını fark etti.
Onun beni sevdiği aklımın ucundan geçmedi.
Onların arasındaki farkı fark etmedim.
onun için orda olduğunu fark ettiğinde güçlü bir ders çıkarılmış oldu.
Fakat ben 30 yıl sonra uyandım ve bir anlaşmazlık durumunda
Tom'un Mary'nin onu ne kadar çok sevdiğini fark ettiğini sanmıyorum.
Uyanık olduğunu fark etmedim.
ve eni sonu herkes sarhoş ya da madde etkisi altında olmadığımı,
Annem iğneyi doktora götürdü ve doktor da işlemi gerçekleştirdi.
Bunu sadece o zaman fark ettim.
En sonunda hatasını anladı.
Bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu hiç fark etmedim.
O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.
Kütüphane birçok yeni kitaplar edindi.
Avustralya’yı ziyaret edene kadar, Japonya’nın ne kadar küçük olduğunu anladım.
daha önce deprem nedir ve nasıl oluşur diye bir video çekmiştik
içinde ancak tamamlandığında ve maksimum kapasitesiyle çalıştığında yüz bin iş imkanı . Gerçekleştirilmemiş bir rüya. Daha önce anlatılan
Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.
Yemek yemek istememe rağmen, yemek yiyecek yeterli zamanımın olmadığını fark ettim.
İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.