Examples of using "Pas laisser" in a sentence and their turkish translations:
Bırakamazdım
Bunun olmasına izin veremem.
Neden Tom'un denemesine izin vermiyorsun?
Bunun olmasına izin veremezdim.
Bir mesaj bırakmak istemiyorum.
Tom, Mary'den vazgeçemiyor.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
Bir bebeği yalnız bırakamazsın.
içimdeki tüm cesareti topladım.
Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.
Bu tarantulanın kaçmasına izin veremeyiz.
Bebeği yalnız bırakmamalısın.
Davadan vazgeçemem.
Onun olmasına izin veremem.
Onun bizi durdurmasına izin vermemeliyiz.
İnsanların seni böyle kullanmasına izin vermemelisin.
Lütfen bunun tekrar olmasına izin verme.
Lütfen kapıyı açık bırakmayın.
Konuyu halletmeden bırakmamalıyız.
Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.
Bunun tekrar olmasına izin veremem.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
Bunun tekrar olmasına izin vermemeye çalışacağız.
Ben işi yarım yapılmış bırakmayı sevmiyorum.
Çocukların burada oynamasına izin vermemelisin.
Dan işini sahipsiz bırakmak istemedi.
Tom Mary'nin evine girmesini istemiyordu.
Çocuklarımın bunu yapmasına izin vermeyeceğim.
Kız arkadaşının İphonunu ödünç almasına izin vermemelisin.
Ama bunun beni raydan çıkarmasına izin veremezdim.
Ben sadece Tom'un beni öldürmeye izin veremem.
Tom'un bunu yapmayı sürdürmesine izin veremem.
Çocukların fazla tatlı yemelerine izin vermemelisin.
Çocukların o nehirde yüzmesine izin vermemeliler.
Biz Tom'u burada tek başına bırakamayız.
Mary'yi Tom'la yalnız bırakmayacağız, değil mi?
Vedalaşmadan Tom'un gitmesine izin veremedim.
Tom'u burada bırakamayız. Tek başına hayatta kalamaz.
Bunun tekrar olmasına izin vermemek için her zaman dikkatli olmalıyız.
Oğlunun bencil bir çocuk gibi davranmasına izin vermemelisin.
Sanırım bizim işimiz onun olmasına izin vermemek.
Çocukların mutfak bıçağıyla oynamasına izin vermemelisin.
Tom köpeğini benimle bırakmak istemedi.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
Bu olmamış gibi davranamazsın.