Examples of using "Onéreuse" in a sentence and their turkish translations:
daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.
Bu saat, şuradakinden daha az pahalı.
Tokyo yaşamak için çok pahalı bir yer.
Bu araba çok pahalı.
O kadar pahalı bir ev satın alarak ne yapıyorsunuz?
O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.
Daha pahalı bir saat satın almak istiyorum.
Birkaç elbiseye baktı ve en pahalı olanı seçti.