Examples of using "Fourchette" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir çatal istiyorum.
Bu bir çatal.
- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.
Bu çatal kirli.
Çatal kirli
Bir çatal var.
Temiz bir çatala ihtiyacım var.
Bir bıçak ve bir çatalım var.
Burada bir çatal var.
Masadan bir çatal düştü.
Tom kaşığını yere koydu ve bir çatal aldı.
Bir çatalla yoğurt yemek biraz zordur.
Bir çatalla çorba yiyemezsin.
Lütfen bana başka bir çatal getirin.
Çatalın yanındaki kaşık kirli.
- Spagettiyi çatalına dolayıp da mı yiyorsun?
- Çubuk makarnayı çatalına dolayıp da mı yiyorsun?
Biz genellikle bir bıçak, çatal ve kaşıkla yemek yiyoruz.
Bıçak ve çatal alabilir miyim lütfen?
Bir çatalla çorba yemek imkansızdır.
Bir çatal ve bıçakla genellikle yediğin bazı yiyecekler nedir?
Tom yanlışlıkla salata çatalıyla antreyi yedi.
Tom pizzayı çatalla yiyor, Mary ise elleriyle.